Blog

Namazdan sonra dua ve tesbih

Sual: Namaz bittikten sonrasında neler yapılır?
CEVAP
Yalnız kılmış olan yada imamla kılan kimse, selamın akabinde, (Allahümme entesselamü ve minkes-selamü tebarekte ya zel-celali vel-ikram) der.

Bundan sonrasında, 3 kere (Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüv elhayyelkayyume ve etübü ileyh) der. Buna istigfar duası denir.

Sonrasında Âyet-el-kürsi okunması mümkün, 33 kere (Sübhanallah), 33 kere (Elhamdülillah) ve 33 kere (Allahü ekber) denir. Bir kere (La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir) denir. Bunların arasına başka dualar karıştırmak bid’at olur.

Sonrasında eller kaldırılıp yakarış edilir. Duadan sonrasında âmin denir ve eller yüze sürülür. Hadis-i şerifte, (Beş vakit farz namazdan sonrasında meydana getirilen yakarış kabul olur) buyuruldu.

Sual: Duadan sonrasında okunacak sure ve zikirler nedir?
CEVAP
11 kere İhlas-ı şerif, bir kere Kuleuzüler okunması mümkün ve 67 Estagfirullah denerek yetmişe tamamlanır. On kere (Sübhanallah ve bi-hamdihi sübhanallahilazim) denir. Sübhane Rabbike âyeti okunması mümkün.

Sual: Hacda gördük. Bazıları tesbih çekmeden, yakarış etmeden kalkıyorlar. Namazdan sonrasında toplu olarak tesbih çekmek, imamın duasına âmin demek bid’at diyorlar. Bunlar bid’at midir?
CEVAP
Cemaatin imam ile birlikte, sessiz bir halde yakarış etmeleri efdaldir. Ayrı ayrı yakarış yapmaları ve yakarış etmeden kalkıp gitmeleri de caizdir. Fakat bunu âdet haline getirmemelidir. Hem imamın duasına âmin demeli, hem de kendimiz yakarış etmeliyiz. Bid’at olan yalnız müezzinin komut etmesidir. Tesbih çekmek, yakarış etmek bid’at değildir.

Din kitaplarında ifadeler şöyledir:
Farzı yada son sünneti kılınca, imamın sağa, sola yada cemaate dönmesi müstehaptır. İşlerini görmesi için, derhal gitmesi de caizdir. Hadis-i şerifte, (Her namazdan sonrasında, üç kere, Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyume ve etubü ileyh okuyanın, tüm günahları afv olur) buyuruldu. İstiğfârdan sonrasında, Âyet-el-kürsî ve 33 kere (Sübhânallah), 33 kere (Elhamdülillah) ve 33 kere (Allahü ekber) ve bir (kelime-i tehlil) şu demek oluyor ki (La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh…) okumaları ve ellerini göğüs hizasına kaldırarak, yakarış etmeleri de müstehaptır. (Merâkıl-felâh, Tahtavi)

İmam ve cemaat ile beraber kollarını, azca ileriye uzatıp ve göğüs hizasına kaldırıp, avuçları tam açık olarak semaya çevirip yakarış et ve âmin de. (Ey Oğul İlmihali)

Âmin ile ilgili dört hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bir cemaat topluca yakarış eder, bir kısmı da âmin derse, Allahü teâlâ o duayı kabul eder.) [Hakim]

(Yakarış edenle âmin diyen sevapta ortaktır.) [Deylemi]

(İmam duada, cemaati hariç tutmasın. Hariç tutarsa onlara hıyanet etmiş olur.) [Beyheki]

(İmam âmin söylediği süre siz de âmin deyin. Bu sebeple birinin âmin demesi meleklerin âmin demesine tesadüf ederse onun geçmiş günahları mağfiret olunur.) [Buhari]

Cemaatin imam ile tesbih çekmesi ve yakarış etmesi bid’at değil, müstehaptır. (Nimet-i İslam)

Sual: Namazdan sonrasında okunması gereksinim duyulan dualar nedir?
CEVAP
Namazlardan sonrasında, okunması gereksinim duyulan belli yakarış yoktur. Çoğumuz ihtiyacına bakılırsa yakarış eder. Hep aynı duayı okumak da uygun değildir. Ne istediğini şuurlu olarak bilmek gerekir. Ne istediğinin bilincinde olmadan yakarış etmek uygun olmaz. Belli şeyleri ezberleyip, şiir okur şeklinde yakarış etmek mekruhtur. Yakarış, uyanık kalb ile ve sessiz yapılmalı, duayı yalnız namazlardan sonrasında ve belli zamanlarda yapmak da mekruhtur. Her fırsatta yakarış etmelidir!

Sözgelişi şu şekilde yakarış edilebilir:
Elhamdülillahi Rabbilâlemin essalatü vesselamü alâ resulina Muhammedin ve alâ alihi ve sahbihi ecmain.

Ya Rabbi, kıldığımız namazları kabul eyle! Ahir ve akıbetimizi hayreyle! Son nefesimizde kelime-i tevhid söylememizi nasip eyle! Ölmüşlerimizi af ve mağfiret eyle!

Allahümmağfir verham ve ente hayrürrahimin. Teveffeni müslimen ve el hıkni bissalihin. Allahümmağfir li veli valideyye ve lilmüminine vel müminat yevme yekumül hisab.

Ya Rabbi, bizi şeytan ve düşman şerrinden ve nefs-i emmaremizin şerrinden muhafaza eyle! Evimize iyilikler, hayırlı ve verimli rızıklar kayra eyle! Ehl-i İslama selamet kayra eyle! Din düşmanlarını kahr ve perişan eyle! Kâfirlerle cihad etmekte olan müslümanlara imdad-ı ilahiyyen ile imdat eyle!

Allahümme inneke afüvvün kerîmün tühıbbül afve fa’fü annî.

Ya Rabbi, hastalarımıza şifa, dertlilerimize ilaç kayra eyle! Allahümme inni eselükessıhhate velafiyete vel-emanete ve hüsnelhulki verridae bilkaderi bi rahmetike ya erhamerrahimin.

Riyadan, nifaktan, şikaktan, her türlü hastalıktan, kazadan, belâdan, tembellikten, acizlikten, zelil olmaktan, zulüm görmekten, azdıran zenginlik ve azdıran fakirlikten, şeytan ve nefsin şerrinden, düşman galebesinden, kötü huydan, bid’at işlemekten, dalalete düşmekten, ihlassız amelden, her çeşit günahtan, küfre girmekten, erzeli ömürden, ölürken gelecek fitnelerden, dinimize, dünyamıza zarar verecek şeylerden bizleri koru!

Hakiki inanç, güzel bir terbiye, şükredici bir kalb, zikredici bir dil, kaza ve kadere rıza gösteren hayırlı bir yaşam, azca yiyecek, azca uyumak, azca konuşmak, azca gülmek ve oldukca hizmet etmeyi, gömüt azabından ve ahiret dehşetinden kurtulmayı, yaşam boyu rızana uygun iş yapmayı, şehit olarak ölmeyi ve son nefeste ehl-i sünnet itikadına uygun bir inanç ve tevbe nasip eyle.

Ya Rabbi, kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini, sevgine kavuşturacak amellerin sevgisini nasip eyle! İlmimizi, ihlasımızı, kabiliyetimizi artır, muratlardan, muhlaslardan olmamızı nasip eyle, eli açık ve îsâr sahibi kullarından eyle.

Ana babamıza ve evlatlarımıza ve akraba ve ahbabımıza ve tüm din kardeşlerimize hayırlı ömürler ve güzel davranış, akl-ı selim ve esenlik ve afiyet rüşdü hidayet ve yön kayra eyle ya Rabbi! Amin.

Velhamdü lillahi Rabbilalemin. Allahümme salli ala…, Allahümme barik ala…, Allahümme Rabbena atina… Velhamdü lillahi Rabbilalemin. Estagfirullah, estagfirullah, estagfirullah estagfirullahelazim elkerim ellezi la ilahe illa hü, elhayyel-kayyume ve etubü ileyh.

Duada geçen kelimelerin açıklaması:

Riya: İki yüzlülük, Tanrı’tan başkası için yakarma etme.
Nifak: Münafıklık.

Şikak: Uyuşmazlık.
Nefs-i emmare: Fenalık yapmak isteyen nefs.

Rüşdü hidayet: Doğru yolu arayıp bulma.
İstikamet: Doğru yol.

Kelime-i tevhid: La ilahe illallah Muhammedün Resulullah sözü.
Erzeli yaşam: Başkalarına muhtaç olunan sıkıntılı ihtiyarlık periyodu.

Murat: Seçilmiş kimse.
Muhlas: Devamlı ihlas sahibi.

Îsâr: Cömertlik, kendine ihtiyacı olmayan şeyleri vermek, îsâr ise, kendine gereksinim duyulan şeyleri vermektir. Doğrusu başkalarını kendine tercih etmektir.

Sual: Yakarış ederken göğe bakmakta sakınca var mı?
CEVAP
Yakarış ederken başı yukarı kaldırmak doğru değildir. Allahü teâlâ mekandan münezzehtir. Bazı bid’at ehli şeklinde, hâşâ, Allahü teâlâyı gökte sanmak oldukca tehlikelidir. Buhari’nin rivayet etmiş olduğu bir hadis-i şerifte, namaz kılarken de göğe bakmak şiddetle men edilmiştir. (El-Envar)

Sual: Hadis-i şerifte, (Sabah-akşam, Haşr suresinin son üç âyetini okuyan şehit olarak ölür) buyurulduğu için, sabah-akşam Haşr suresinin sonunu okuyorum. Camide kıldığım süre imam okuyor, biz dinliyoruz. Ben okumasam, gene aynı sevaba kavuşur, şehit olarak ölür müyüm?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek farzdır. Dinleyen, okuyandan daha fazlaca sevap almış olduğundan, ek olarak okuması gerekmez. Her gece Amenerresulü’yü okuyan da, imamdan dinlemişse, onun da okuması gerekmez. (Şir’a)

Sual: Hadis-i şerifte, sabah ve akşam namazlarından sonrasında, Haşr suresinin [hüvallahülleziden itibaren] son üç âyetinin okunması bildiriliyor. Oysa oldukca yerde Lev enzelnadan okunuyor. Gene hadiste, namazlardan sonrasında, 10 ihlas okunması bildirilirken, siz 11 ihlas okunacağını bildirdiniz. Niçin bu şekilde yapılıyor?
CEVAP
Bir hususta birkaç rivayet var ise, en faziletli olanını seçmek iyi olur. Haşr suresinin sonunu Lev enzelnadan okumak daha iyi olur. Namazdan sonrasında 10 yada 11 İhlas okunması bildirilmiştir. 11 kere okumak daha iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Sabah namazından sonrasında 11 kere ihlas okuyan müslümana, Cennette bir burç verilir.) [Harâiti] (Bu hadis-i şerif, Ramuz’un 382. sayfasında vardır.)

Sual: Bir hadis-i şerifte, sabah namazını kılıp, iki dizinin üstünde otururken, bağdaş kurmadan ve konuşmadan on kere, “La ilahe illallahü vahdehü la-şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyi ve yümit ve hüve ala külli şeyin kadir” okuyanın, o gün her türlü kötülükten ve şeytanın şerrinden korunacağı ve birçok sevaplara kavuşacağı bildiriliyor. Ayağında ağrısı olan bağdaş kurup okusa, camiden çıkarken yolda okusa yada sandalyeye oturup okusa, aynı sevaplara kavuşur mu?
CEVAP
Bir işin, ruhsat ve azimet tarafı olur. Hadis-i şerifte bildirilen şekil en uygun olanıdır.

Kur’an-ı kerim de, iki diz üstüne oturup, kıbleye dönerek edeple okunması mümkün. Fakat gerekseme olunca, sandalyeye de oturup okunabilir.

Yolda giderken ezbere okunabilir. Dualar da böyledir. Bir gerekseme yokken diz üstü oturup okumalıdır.

Ayakları ağrıyanın yada uyuşanın bağdaş kurup okumasında sakınca yoktur. Yolda da, sandalye üstünde de okumak caizdir. Efdal olanı bildirildiği şekilde edebe uygun okumaktır.

Sual: Namazdan sonrasında istigfar iyi mi okunması mümkün?
CEVAP
Namazlardan sonrasında üç kere Estagfirullah denir. Fakat ve etubü ileyhe kadar okumak daha iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Her namazdan sonrasında, 3 kere “Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüv el-hayyel-kayyume ve etübü ileyh” okuyanın, tüm günahları affolur.) [Merakıl-felah]

Bu istigfarı müezzinin yüksek sesle okumasının bid’at olduğu El-İbda kitabı s.59 da yazılıdır.

Sual: Namazlardan sonrasında Kur’an-ı kerim okunduktan sonrasında, Fatiha demek gerekir mi?
CEVAP
Namazlardan sonrasında Kur’an-ı kerim okumak da, okumamak da caizdir. Doğrusu okunsa da olur, okunmasa da olur. Bir tek Kur’an-ı kerim okumak oldukca sevap olduğundan vakit uygun ise, Kur’an-ı kerim okumak elbet oldukca iyidir. Kur’an-ı kerim okuyup Sübhane rabbike âyetinden sonrasında Fatiha okumasına sebep olunur. Fatiha okumak ise oldukca sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur’an-ı kerimde hayrı en oldukca olan sure Fatihadır.) [İ. Ahmed]

(Kur’an-ı kerimin en faziletli suresi Fatihadır.) [Hakim]

(Fatiha suresi, tüm dertlere devadır.) [Beyheki]

(Fatiha suresi zehire şifadır.) [Ebuşşeyh]

Bir sahabi, Fatiha suresini okuduğunu söyleyince Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Vallahi billahi ki, Tanrı, ne Tevratta, ne İncilde, ne de Zeburda, o surenin benzerini indirmemiştir. O, namazlarda tekrardan edilen yedi âyet olup, bana verilen Kur’an-ı azimdendir.) [Tirmizi]

Peygamber efendimiz, Cebrail aleyhisselamla otururken bir melek gelip dedi ki:
(Senden ilkin hiçbir Peygambere verilmemiş, yalnız sana verilen iki nur ile seni müjdeliyorum. Bunlar Fatiha suresi ile Bekara suresinin son âyetleridir. Bu iki sureden okuyacağın her harften dolayı, istediğin ne olursa olsun verilecektir.) [Müslim]

(Fatiha suresi Allahü teâlânın gadabını önler.) [Şir’a]

Bir kabile reisini yılan soktu. Eshab-ı kiramdan biri Fatiha suresini okuyunca, Tanrı’ın izni ile hasta şifaya kavuştu. Kabile reisi, bir sürü koyun armağan etti. Sahabi, caiz olup olmadığını bilmediği için Peygamber efendimize sordu. Resulullah, (Ne okudun) buyurdu. O da, Fatiha suresini okuduğunu bildirince, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Fatihanın şifa bulunduğunu nereden bildin? O koyunları al, yanındakilere hisse et!) [B.Arifin]

Berikada buyuruluyor ki:
(Yakarış okuması bildirilen yerlerde, Fatiha okumak daha iyidir. Namazlardan sonrasında yakarış edilmesi hadis-i şerifle bildirilmiştir. Fatiha suresi, duaların en iyisini bildirmek için nazil oldu. İmam, Fatiha söylediği süre, her insanoğlunun sessiz bir halde okumaları iyi olur. Bu sebeple duaların sonunda hamd etmek müstehaptır. Hamd etmenin en iyisi de Fatiha okumaktır.) [S.137]

Namazlardan sonrasında, Kur’an-ı kerim okumak, Kur’an-ı kerim okunduktan sonrasında Fatiha okumak caizdir. Okunmazsa günahı olmaz. Fakat okunursa sevap olur.

Sual: Bazı kimseler, Kur’an-ı kerim okunduktan sonrasında Fatiha demenin ve okumanın bid’at ve haram bulunduğunu söyleyerek fitne çıkarıyor, bölücülük yapıyorlar. Bu mevzuda din kitapları ne diyor?
CEVAP
Muhammed Masum Faruki hazretleri birinci cilt, 197. Mektubunda, (Büyüklerimiz, beş vakit namazdan sonrasında, elleri kaldırarak, Fatiha okumadı. Namazdan sonrasında, hacetlere kavuşmak için Fatiha okumak bid’attir) buyuruyor.

Burada, bir hacete kavuşmak için namazlardan sonrasında elleri kaldırarak Fatiha okumanın caiz olmadığı bildirilmektedir. Düzgüsel olarak Fatiha okumanın ise mahzuru yoktur.

Bu mevzuda Faideli Bilgiler kitabının, (Doğruya inan, bölücüye aldanma) kısmında deniyor ki:
(Namazlardan ve dualardan sonrasında Fatiha suresini okumak bid’at midir, değil midir? Bunun yanıtını Hâdimi, Berika kitabının 137. sayfasında uzun yazıyor. Özetlemek gerekirse bildirelim: Âlimlerin çoğuna bakılırsa, yakarış okuması bildirilen yerlerde, Fatiha okumak daha iyidir. Namazlardan sonrasında yakarış edilmesi de, hadis-i şeriflerde bildirilmiştir. Bid’at, İslamiyet’in sahibinin izni olmadan meydana getirilen ibadetlerdir. Fatiha suresi duaların en iyisini bildirmek için nazil oldu. Bunun namazlardan ve dualardan sonrasında okunmasına bid’at diyen olmamıştır. Her insanoğlunun birlikte yüksek sesle okumaları yasaktır. İmam, fatiha söylediği süre, her insanoğlunun sessiz bir halde okumaları iyi olur. Bu sebeple, duaların sonunda hamd etmek müstehaptır. Hamd etmenin en iyisi de, Fatiha okumaktır. Farzla sünnet içinde okumak ve isteklerine [hacetlerine] kavuşmak için okumak mekruhtur.)

Burada da Fatiha okumanın iyi olduğu bildiriliyor. Bir tek yukarıda olduğu şeklinde hacetlere kavuşmak için okumanın mekruh olduğu bildiriliyor. Koro halinde yüksek sesle farzla sünnet içinde okumanın doğru olmadığı bildirilmektedir.

İslam Ahlakı kitabında diyor ki:
(Cilâ-ül-kulubda diyor ki: Kabristana gelen bir kimse, ayakta, (Esselamü aleyküm, yâ Ehle dâr-il kavm-ilmü’minin! İnna İnşaallahü an karibin biküm lâhikun) der. Sonrasında, Besmeleyle 11 İhlas ve bir Fâtiha okur. Kabrin yanına ulaşınca, ölünün sağ [kabrin kıble] ve ayak tarafınca yaklaşır. Merhaba verir. Ayakta yada çömelip yada oturup, Bekara sûresinin başını ve sonunu, Yasin-i şerifi, Tebareke, Tekâsür, İhlas-ı şerif ve Fâtiha sûrelerini okuyup, ölüye armağan eder.)

Görüldüğü şeklinde burada da en sonda Fatiha okunmaktadır.

Ey Oğul İlmihali’nde diyor ki:
(Namazdan sonrasında, imam ve cemaat ile beraber kollarını, bir miktar ileriye uzatıp ve göğüs hizasına kaldırıp, avuçları tam açık olarak semaya çevirip yakarış et ve âmin de. Yakarış bitince ellerini yüzüne sürüp, “Velhamdü lillâhi rabbil âlemin” de ve salevat ile Fatiha-i şerife oku.)
Burada da namaz sonunda Fatiha okunacağı açıkça bildirilmektedir.

Sual: Namazdan sonrasında edilecek dualardan birkaçını yazar mısınız?
CEVAP
Namazdan sonrasında edilecek yakarış çoktur. Bir tanesini bildirelim. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Yâ Muaz, vallahi seni seviyorum, her namazdan sonrasında, şu duayı bırakmadan oku: Allahümme e’ınnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetike.) [Nesai] (Ya Rabbi, seni zikretmeyi, sana şükredip güzel yakarma etmeyi bana nasip eyle) mealindedir.

Taberani’de bildirilen, (Günde 25 kere, adam ve hanım müminlere yakarış eden, kendisi için dünyaya rızık kayra edilen ve duası kabul olanlardan olur) hadis-i şerifindeki müjdeye kavuşabilmek için aşağıda bildirilen duayı okumalıdır:
(Günde 25 kere (Allahümmağfir li ve li-valideyye ve li-üstaziyye ve lil müminine vel müminat vel müslimine vel müslimat el ahya-i minhüm vel emvat bi-rahmetike ya erhamerrahimin) okuyan, abidlerden olur. Allahü teâlâ, bu kimsenin kalbinden kin ve hasedi çıkarır. Ona, tüm müminler adedince, sevap yazılır. Kıyamette, tüm müminler: Ya Rabbi, bu kulun bizim için, istigfar okurdu. Sen de onu af eyle derler..) [Miftah-ün-necat]

İçinde bulunduğumuz hâle de şükretmek gerekir. Sözgelişi şu şekilde demelidir:
El-hamdülillahi alâ külli hâl sivel küfri ved-dalâl = sövgü ve dalalet hariç her halimize hamd olsun.
Şöyleki bir ifade de var: (El-hamdülillahi alâ külli hâl ve E’uzü billâhi min hâl-i ehlinnâr) = Her hâlükârda Allahü teâlâya hamd olsun. Cehennem ehlinin halinden Allahü teâlâya sığınırım.]

Sual: Yakarış ederken eller yüze karşı eğik mi tutulur?
CEVAP
Yakarış ederken, avuçlar, yüze karşı değil, semaya karşı açık ve göğüs hizasında olmalıdır.

Eller bitişik değil, aralıklı olmalıdır. (Fetva-i Hindiyye, Dürr-ül muhtar)

Hanım, yakarış ederken ellerini ileri uzatmaz, yüzüne karşı eğik meblağ. Şimdi birçok adam, bu şekilde hanımefendiler şeklinde yakarış ediyor.

Sual: Namazdan sonrasında yakarış ne süre yapılır?
CEVAP
Yakarış, tesbihler çekildikten sonrasında yapılır.

Sual: Allahümme entesselam… yalnız farzlardan sonrasında mı okunması mümkün? Bir de her namazdan sonrasında istigfar okunması mümkün mu?
CEVAP
Farz, vacip, sünnet ve nafileden şu demek oluyor ki her namazdan sonrasında, selamı müteakip “Allahümme entesselam ve minkesselam tebarekte ya zelcelali vel ikram” denir. Son sünnet kılındıktan yada son olarak namaz kılındıktan sonrasında, üç kere (Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) denir. Ondan sonrasında Âyet-el kürsi okunup tesbihler çekilir ve yakarış edilir. Yakarış ederken, “Ya Tanrı ya Tanrı ya hayyü ya kayyumü ya zelcelali vel ikram, eselüke en tuhyiye kalbi bi nuri marifetike ebeden ya Tanrı ya Tanrı” okumak oldukca iyi olur.

Tesbih çekmek sünnettir
Sual:
 Namazdan sonrasında, Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü ekber diye tesbih çekmek bid’at midir?
CEVAP
İcma ile de durağan(durgun) olmuş müekked bir sünnettir. Tesbihleri parmakla saymak ve tesbih kullanmak caizdir. Resulullah efendimiz, bir kadının tesbihleri, çekirdeklerle saydığını görmüş, fakat yasaklamamıştır. Bu da, tesbihleri, taşla, çekirdekle ve tesbihle çekmenin caiz bulunduğunu göstermektedir. (Redd-ül-muhtar)

Kur’an-ı kerimde, Bâkıyat-üs-sâlihât [sürekli kalan iyi işler] geçmektedir. Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Bâkıyat-üs-sâlihâtı, oldukca açıklayın. Bunlar; tesbih, tehlil, tahmid, tekbir ve temciddir.) [Taberani] [Tesbih Sübhanallah,
Tehlil Lâ ilâhe illallah,
Tahmid Elhamdülillah,
Tekbir Allahü ekber,
Temcid, Lâ havle velâ kuvvete illâ billah demektir.]

Tüm günahları affolur
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her namazdan sonrasında 33 Sübhanallah, 33 Elhamdülillah, 33 Allahü ekber sonrasında, “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir” diyenin deniz köpüğü kadar günahı olsa da affedilir.) [Müslim]

(Parmak uçları ile sayarak tesbihe ve tehlile devam edin. Kıyamette her âzadan sual edilir ve parmaklar için “tesbihte kullandı” derler. Gafil olan rahmetten uzak kalır.) [Hakim]

(Tekbiri, tahmidi, tesbihi ve tehlili sebebiyle Müslüman olarak yaşlanandan iyisi yoktur.) [İ. Ahmed]

Fakirler, (Ya Resulallah; zenginler aşama ve nimet bakımından bizi geçtiler. Biz namaz kılıyoruz, onlar da kılıyorlar; biz oruç tutuyoruz, onlar da tutuyorlar; fakat onlar, zekat, sadaka veriyor, köle azat ediyor, biz edemiyoruz) dedikleri süre, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Sizden üstün olanlara yetişebileceğiniz, sizden aşağı olanları geçebileceğiniz ve sizin yaptığınız şeklinde yapanlar hariç, sizden başka kimsenin üstün olamayacağı bir şey öğreteyim. Her namazın sonunda 33 kere Sübhanallah, 33 kere Elhamdülillah, 33 kere Allahü ekber, bir kere de “La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadir” açıklayın!) Fakirler, (Zenginler de bizim şeklinde tesbih çekip, gene bizi geçiyorlar) dediklerinde, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Bu, Allahü teâlânın fazlıdır, dilediği kimselere verir.) [Ebu Davud]

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Namaz kılan, Rabbine yalvarmakta ve Onun büyüklüğünü ve Ondan başka her şeyin asla bulunduğunu görmektedir. Namazdaki kusurlar, çekilen Tesbih ile örtülür, layık ve tam yakarma yapılamadığı bildirilir. Tahmid ile, namaz kılmakla şereflenmenin, Onun yardımı ile olduğu bilinerek, bu büyük nimete hamd edilir. Tekbir ile de, Ondan başka ibadete layık kimse olmadığı bildirilir. (m. 304)

Günah işleyen bir kimse, bu emirlerin ve yasakların sahibinin azametini ve kibriyasını düşünmüş olsaydı, Onun emirlerine karşı gelemezdi. Günahları yapması, Onun emirlerine ve yasaklarına kıymet vermediğini göstermektedir. Bu şekilde şeyden, Allahü teâlâya sığınırız. Tenzih kelimesini, [yani yukarıda yazılı olan tesbihi] oldukca okumakla, bu kusur affolunur.

İstigfar etmek, günahların örtülmesini istemektir. Tenzih kelimesini okumak ise, günahların yok olmasını istemektir. O nerede, bu nerede?

Sübhanallah şaşılacak bir kelimedir. Söylemesi oldukca kısadır. Manaları ve yararları ise pek çoktur.

Tahmid [elhamdülillah] kelimesini oldukca okumakla, Allahü teâlâya şükür edilmiş olur. Onun verdiği nimetlerin şükrü yapılmış olur.

Tekbir [Allahü ekber] kelimesi, Allahü teâlânın, kulların yapmış olduğu şükürlerden devasa yükseklikte bulunduğunu, Ona yakışan şükür yapılamayacağını göstermektedir. Bu sebeple, Ona meydana getirilen istigfarlar, af dilemekler için de, oldukca istigfar etmek gerekir.

Hak teâlâya yakışan hamd, yalnız Onun tarafınca yapılabilir. Bunun içindir ki kendisi, Saffat suresinin sonunda, (Sübhane Rabbike…) buyurmuştur. Kendini hesaba çekmek isteyen, bu âyet-i kerimeyi oldukca okumalıdır! Böylece istigfar ve şükür etmiş olur. İstigfar ve şükredemediğini de ve kusurlarını da bildirmiş olur. (Mektubat-ı Rabbani c.1, m.309)

Sual: Namazdan sonraki tesbihleri 33’ten fazla çeksek ziyanı olur mu?
CEVAP
Namazdan sonraki tesbihleri okurken 33’e dikkat etmek gerekir. Dinin emirlerinde, çeşitli hikmetler vardır. Bu adetler, ilacın miktarı gibidir. Ziyade yada noksan olursa, istenilen yarar hasıl olmaz. Gömü 33’tedir. Bir metre ileri, bir metre geri gidilirse, gömü bulunamaz. Tesbihleri 33 yerine, oldukca sevap olsun diye 40 kere yada daha fazlaca çekmek bid’at olur. Asla tesbih çekilmeden gidilse günah olmaz. Fakat sünnet sevabından yoksun kalınmış olunur.

Sual: Camide namazı kıldıktan sonrasında duayı beklemeden işimize giderken yolda Âyet-el kürsiyi okumak ve tesbihleri çekmekte sakınca var mıdır?
CEVAP
Namaz kıldıktan sonrasında tesbih çekmek şart değildir, işi olan işine gidebilir. Tesbihi yolda da çekebilir. Fakat mühim ve acil işi olmayan ne olursa olsun tesbih çekmelidir. Bu sebeple namazlardan sonrasında tesbih çekmenin fazileti çoktur.

İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
Namaz kılan kişi, Rabbi ile konuşmakta, Ona yalvarmakta ve Onun büyüklüğünü ve Ondan başka her şeyin asla bulunduğunu görmektedir. Peygamber efendimiz, (Farz namazdan sonrasında 33 tesbih, 33 tahmid, 33 tekbir ve bir de tehlil) emretmiştir. Bunun sebebi, namazdaki kusurlar Tesbih ile örtülür. Layık olan, tam yakarma yapılamadığı bildirilir. Tahmid ile, namaz kılmakla şereflenmenin Onun yardımı ve eriştirmesi ile olduğu bilinerek, bu büyük nimete hamd edilir. Tekbir ederek de, Ondan başka ibadete layık kimse olmadığı bildirilir. (m.304)

İşi olanın duayı beklemeden gitmesi, yolda okuması caizdir. Yoksulluk olmadıkça, yakarış ve tesbihleri terk etmemelidir. Âyet-el kürsi ve tesbihlerin fazileti büyüktür. Ey Oğul İlmihali’ndeki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kim, farz namazı bitirince, yerinden kalkmadan bir kere Âyet-el kürsiyi okuyup 33 kere Sübhanallah, 33 kere Elhamdülillah, 33 kere Allahü ekber derse, 99 olur. Bir kere da La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir, dese Hak teâlâ o kişinin günahlarını affeder.)

Bir hadis-i şerifte de, sabah namazını kılıp, yerinden kalkmadan ve konuşmadan on kere, “La ilahe illallahü vahdehü la-şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyi ve yümit ve hüve ala külli şeyin kadir” okuyanın, o gün her türlü kötülükten ve şeytanın şerrinden korunacağı ve birçok sevaplara kavuşacağı bildiriliyor. (Nesai)

Allahü teâlânın affettiği günahlar, yalnız kendisi ile o kulu içinde olan, tevbe etmiş olduğu günahlardır. Kul hakkından kurtulmak için helalleşmek de gerekir.

Sual: İmam duaya başlayınca, tesbih çekmeyen de duaya katılır mı?
CEVAP
Tesbihi çektikten sonrasında duaya katılmak daha iyidir.

Sual: İhtiyaç halinde sol el ile tesbih çekmek caiz mi?
CEVAP
Düzgüsel olarak caizdir. Peygamber efendimizin iyi işlere sağdan başlaması, giyim-kuşam, yiyip-içmek şeklinde âdetlerine (Sünnet-i zevaid) denir. Bu biçim şeyleri unutarak yada bir özürle terk etmekte asla sakınca yoktur. (Hadika)

Hayırlı şu demek oluyor ki iyi işleri sağ el ile yapmak sünnettir. Sol ile de yapılsa mahzuru olmaz fakat her işte Peygamber efendimize uymak iyidir.

Sual: Namazdan sonrasında (slm verdikten sonrasında) ve tesbihler ile duadan sonrasında ne okunması mümkün?
CEVAP
Namazdan sonrasında (slm verdikten sonrasında), üç kere:
“Estagfirullah, Estagfirullah min külli ma kerihallah, Estagfirullah el azim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etübü ileyh”
Tesbihlerden ve duadan sonrasında da yalnız 67 kere estagfirullah söyleyip 70’e tamamlamalıdır.

Sual: Tesbih çekerken, tesbihatı kendi duyacağımız şekilde sesli söylemek gerekir mi?
CEVAP
Evet gerekir.

Tesbihi elle saymak
Sual: Tesbihi elle mi yoksa tesbihle mi çekmek daha sevabdır?
CEVAP
Çoğumuz hangisiyle daha rahat çekerse, daha rahat sayarsa öyleki yapması daha uygun olur.

Bazılarının sandığı şeklinde tesbihle tesbih çekmek sünnete aykırı değildir. Tesbih kullanmak sünnettir. (Fetava-i fıkhiyye s.152, Faideli Bilgiler)

Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri de tesbih kullanmanın sünnet olduğu hakkında bir risale yazmıştır. (Eshab-ı Kiram kitabı)

Eshab-ı Kiram kitabı
Sual:
 Gazetede çıkan bir yazıda, Eshab-ı Kiram kitabından alınarak, Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretlerinin tesbih kullanmanın sünnet bulunduğunu yazdığı belirtilmiş. Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin Eshab-ı Kiram kitabında, tesbih kullanmakla ilgili bir data yok. Bir yanlışlık mı var?
CEVAP
O yazıda bahsedilen kitap, Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin (Sahabe-i kiram) kitabı değildir. Hakikat Kitabevi yayınlarından olan Eshab-ı Kiram kitabıdır. Bu kitabın 72. baskısında 158. sayfada deniyor ki:
Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretlerinin, risale büyüklüğünde müteaddid mektupları vardır. Mevlid okunmasının ve tesbih kullanmanın başlangıcı ve meşruiyeti ve (Bağlantı-yı şerife) risalesi ve İslam halifelerinin sonuncusu olan Sultan Vahîdeddin han zamanında (Medrese-i mütehassısin) denilen İslam üniversitesinde tasavvuf müderrisi [profesörü] iken yazdıkları (Erriyaz-ut-tasavvufiyye) kitabı ve (Sahabe-i kiram) ve (Ecdad-ı Peygamberi) risaleleri ve İslam hukuku adlı eserleri, Arabî, Fârisî ve Türkçe şiirleri pek kıymetlidir.

Biz buradan alarak, o yazıyı yazmış ve kaynak olarak da, Hakikat Kitabevi yayını olan Eshab-ı Kiram kitabını göstermiştik. Yanlışlık yoktur, yalnız yanlış anlaşılma vardır.

Sual: Bazıları tesbih çekerken Sübhanallah derken tesbihi aşağıdan yukarıya doğru, Elhamdülillah derken düz, Allahü ekber derken yukarıdan aşağı doğru tutuyor. Niçin bu şekilde yapıyorsunuz? diye sorduğumuzda Sırat köprüsü bu şekilde olduğundan diyorlar. Bu şekilde yapmakta sakınca var mıdır?
CEVAP
Bir mahzuru yoktur.

Sual: Namazdan sonrasında Âyet-el kürsi okunduktan sonrasında tesbihe niçin üflüyoruz?
CEVAP
Tesbihe üflenmez. Elimize üfleriz. Üflemek caizdir, bundan dolayı Peygamber efendimiz bir şey okumuş olduğu süre kimi vakit ellerine üfleyip mukaddes vücutlarına sürerlerdi. Ellere üflerken tesbihe de üflenirse mahzuru olmaz.

Sual: Güneş doğarken ve güneş batarken tesbih ve yakarış etmekte sakınca var mı?
CEVAP
Mahzuru yok. Bir tek sabah namazı güneş doğarken kılınmaz. İkindi namazı güneş batmadan başlanırsa, güneş battıktan sonrasında devam edilir.

Sual: Akşam ve sabah namazından sonrasında haşr suresinin sonunu, yatsıdan sonrasında Amenerresulüyü okumak müstehap mıdır?
CEVAP
Evet müstehaptır.

Sual: Haşr suresini okurken 3.de (Esteizü) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: 33 lük tesbihle tesbih çekmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Namaz kılınca yanımızda gürültü oluşturan kişiye yapma kafam karışıyor anlamında ima etmek için tesbihleri birazcık yüksek sesle söylemek caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir.

Sual: Namazları yavaş kılıyorum. Tam ben namazı bitirip tesbihata başlayacakken Kur’an okunuyor. Kur’an okunurken dinleyip sonrasında mı tesbihatı yapmalıyım, yoksa okunurken tesbihatı halletmeye devam etmeli miyim?
CEVAP
Okunan Kur’anı dinlemek farzdır, bin yıl tesbih çekseniz o denli sevap alamazsınız. Bu sebeple nafile, farzın yanında denizle damla şeklinde bile değildir. Onun için farzı tercih etmeli, şu demek oluyor ki Kur’anı dinlemeli. Hatta Kur’an okunurken sünnet ve nafile namaz da kılmamalı.

Sual: Farz namazlardan ilkin yada sonrasında secdeye kapanarak yakarış edilmez mi?
CEVAP
Namaz içinde secdede iken yakarış edilmez. Farz namaz haricinde sürekli secdeye kapanıp yakarış edilir. Bir tek farz ile sünnet, sünnet ile farz içinde yapmamalıdır. Bir tek bazı nafile namazlarda secdede bildirilen tesbihler okunması mümkün.

Sual: Bazıları üç istigfarı imam slm verdikten sonrasında okuyor. Allahümme entesselam…dan sonrasında okunması mı gerekiyor?
CEVAP
Evet.

Sual: Kış günü soğuk olunca, namazı kılıp tesbih ve duaları yatakta okumak caiz mi?
CEVAP
Evet, caizdir.

Sual: Namazdan sonrasında, hep aynı duayı okumak mekruh mudur?
CEVAP
Şuurla, uyanık kalb ile okunursa, hep aynı yakarış olsa da mekruh olmaz. Bir duayı ezberleyip, şiir okur şeklinde okumak mekruhtur. Doğrusu ezberlenen şeyi papağan şeklinde tekrardan etmek mekruhtur. Fakat ne istediğini bilerek aynı şeyleri istemek mekruh olmaz.

Yakarış ederken
Sual: 
Duaya el kaldırırken, bazı imamlar, iki eli aynı anda kaldırıyor, bazılarıysa, ilkin sağ eli, sonrasında sol eli kaldırıyorlar. Hangisi doğrudur?
CEVAP
İki eli aynı anda kaldırmalıdır.

Tesbih bid’at mi?
Sual:
 Numaratörle yada elektronik sayaçla tesbih çekmek, zikretmek bid’at midir?
CEVAP
Sayı saymak yakarma değil, âdettir. Deveye binmek zevaid sünnettir. Otomobile, uçağa binmek âdettir, sünnete aykırı değildir. Bunun şeklinde, mekanik yada elektronik aletlerle tesbih çekmek bid’at değildir. Bir tek bu aletleri insanların içinde kullanmak dikkati çeker. Riyaya, fitneye sebep olabilir, gösterişe kaçabilir. Bu bakımdan cep içinde ve tenhada çekilmelidir.

Düzgüsel tesbihlerle de, elektronik tesbihlerle de tesbih çekmek bid’at değildir. İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, bir kadının tesbihleri, çekirdeklerle saydığını görmüş; fakat yasaklamamıştır. Bu da, tesbihleri, taşla, çekirdekle ve tesbihle çekmenin caiz bulunduğunu göstermektedir. Delili de şudur: Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbni Hibban ve Egemen’in; Said bin Ebi Vakkas’tan [radıyallahü anh] rivayet ettikleri hadis-i şerifte, Resulullah bir kadının çekirdeklerle yada çakıl taşlarıyla tesbih çektiğini görmüş olması durumunda yasaklamadığını bildirmektedir. (Redd-ül-muhtar)

Peygamber efendimiz işin aslını bildirirdi. Sözgelişi, (Ezanı yüksek yerde okuyun) buyurmuştur. Bunun için Minarede ezan okumak sünnete aykırıdır denmez. Tesbihi hurma çekirdeğiyle, iğde çekirdeğiyle yada çakıl taşıyla saymak, sünnete aykırı değildir. Merhum hocamızın bir hatırası, bu mevzuyu oldukca iyi açıklamaktadır:
Lisede öğretmen iken derste, bir talebe, (Hocam, harpte ölen Müslüman şehit olur mu?) dedi. (Evet, olur) dedim. (Peygamber bunu haber verdi mi?) dedi. (Evet) dedim. (Denizde boğulursa da, uçaktan düşerse de, helikopterden düşüp ölürse de şehit olur mu?) dedi. (Evet, olur) dedim. (Peygamberimiz bu biçim şeyleri da haber verdi mi?) dedi. (Evet, haber verdi) dedim. Bir kahraman edasıyla, (Hocam, o süre tayyare ve helikopter var mı idi?) dedi. (Peygamber efendimiz, Cami-ul-kelim idi. Oldukça şeyleri, bir kelimeyle, bir cümleyle bildirirdi. (Yüksekten düşen şehit olur) buyurdu) dedim. Talebe, (Şimdi anladım) dedi.

Demek ki, attan düşsün, minareden düşsün, teleferikten düşsün, yüksek yerden düşüp ölünce şehit olur. O süre minare ve teleferik yoktu denmez.

Kanserden ölen müminin şehit olduğu bildirilince, (O süre kanser mi vardı da, Resulullah bildirdi) diyenlere, hadis-i şerifte iç hastalıklarından ölen şehit olacağı açıklanmıştı. Her hastalığın ismen teker teker bildirilmesi gerekmez. Şu hadis-i şerif birçok hastalığı içine almaktadır: (İç hastalıklarından ölen kimse şehittir.) [İbni Asakir]

Tesbih taneleri
Sual:
 Tesbihteki taneler, 33 değil de, fazla yada tamamlanmamış olursa mahzuru olur mu?
CEVAP
Bilinmeyince mahzuru olmaz. 33 sayısı, 3’ün katı olduğundan, tesbih çekerken, kimi vakit üçer üçer çekilirse, tamamlanmamış yada fazla olup olmadığı, ek olarak saymadan anlaşılabilir.

Cenneti istemek
Sual: 
Namazdan sonrasında cenneti istemek ve cehennemden korunmak için hangi duayı okumalı?
CEVAP
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Namazı bitiren kimse, hiçbir şey konuşmadan “Allahümme ecirnî minennâr ve edhılnil cennete” demezse melekler, “Yazık şuna, cehennemden korunmasını istemekten aciz kaldı”, aden de, “Yazık şuna cenneti istemekten aciz oldu” der.) [Taberani] Duanın anlamı, (Ya Rabbi, cehennemden koru, cennete dâhil eyle) anlamına gelir. Bu yakarış, namazdan sonrasında, yakarış ederken okunabilir. Namazı bitirince demek, tesbihleri çekip duayı ettikten sonrasında anlamına gelir. Tesbihlerden ilkin yapılması bid’at olur. Duadan sonrasında konuşsa da, o duayı okursa, bildirilen ecre kavuşur.

Yakarış ederken
Sual:
 Yakarış ederken, parmakların araları açılır mı?
CEVAP
Hayır, beşi de bitişik olur.

Namazdan sonrasında Amenerresulü okunurken
Sual:
 Amenerresulü okunurken dinleyenlerin yakarış kısmında âmin demeleri caiz mi?
CEVAP
Caizdir, iyi olur. (Şir’a)

Haşr suresinin sonu
Sual:
 Sabah ve akşam namazınında sonrasında okunan Haşr suresinin sonunu, Hüvallahüllezi yerine Lev enzelna’dan başlayarak okumak bid’at olur mu?
CEVAP
Hayır bid’at değildir. Peygamber efendimizin Lev enzelnadan okumuş olduğu da bildirildi. La yestevi’den okunsa, hatta Haşr suresinin tamamı okunsa gene bid’at olmaz. Yatsı vakti, Bekara suresinin son iki âyeti şu demek oluyor ki Amenerresulü diye başlamış olan iki âyet okunması mümkün. Daha fazlaca okunsa, Bekara’nın tamamı okunsa gene bid’at olmaz.

Namazda okumak
Sual: 
Sabah ve akşam Haşr suresinin sonunu, gece yatarken de Amenerresulü’yü okumak oldukca sevap. Bu biçim şeyleri namazda okumak, denilen vakitte okumak yerine geçer mi?
CEVAP
Evet daha iyi olur. Sürekli sabah ve akşam namazının ya farzının yada sünnetinin ilk rekatında hep Haşr suresinin sonu şu demek oluyor ki Hüvallahüllezi okunabilir. İkinci rekatta da herhangi bir sure okunması mümkün. İkinci rekattaki değişik olunca sakıncası olmaz. İkinci rekatta hep aynı sure okunursa, birinci rekatta okunan değişik olmalı. Yatsı namazının sünnetinde yada farzında da Amenerresülü okunması mümkün. Bilen ve vakti olan Tebareke suresini de okursa daha iyi olur.

Üç istigfar okumak
Sual: 
Namazlardan ilkin üç kere istigfar okumak gerekiyormuş. Bunu kametten ilkin mi sonrasında mı okumak gerekir?
CEVAP
Namazlardan ilkin üç kere istigfar okumak gerekmez. Bir tek tüm namazlar bitince, slm verip, (Allahümme entesselamü…) dedikten sonrasında, üç kere istigfar duası okunması mümkün. Bu, sünnettir. Bir de cuma günü sabah namazının sünnetinden ilkin üç kere istigfar duası okunması mümkün. Diğeri namazlardan ilkin okumak gerekmez. Her namazdan ilkin, üç kere, beş kere, yüz kere de okunsa mahzuru olmaz, fakat (Burada şu kadar okumak sünnettir) denirse yanlış olur, bid’at çıkarılmış olur. Sözgelişi, Yasin-i şerif okunurken Selamün kavlen… âyet-i kerimesini üç kere okuyorlar. Üç kere, beş kere, yüz kere okumak caizdir, yalnız (Üç kere okumak sünnettir) denirse bid’at çıkarılmış olur. Bu inceliği iyi bilmeli. İstigfarı ve diğeri duaları sürekli okumakta sakınca yoktur. Bir tek dinimizin bildirdikleri haricinde, (Şu süre, şu kadar okumak gerekir) demek bid’at olur.

Duaya el kaldırırken
Sual:
 Namazdan sonrasında duaya başlarken, (Sübhâne rabbiyel aliyyil a’lel vehhâb) demek mi, yoksa (Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil-âlemîn) âyet-i kerimesini mi okumak evladır?
CEVAP
İkisini birlikte okumak evladır.

Fatiha okurken
Sual: 
Namaz kılıp, duayı bitirdikten sonrasında Fatiha okunursa, elleri kaldırmadan mı okunması mümkün?
CEVAP
Evet.

Tesbih kullanmak
Sual:
 Bulgaristan’dan gelen bazı göçmenler, yakarış ederken parmakları birbirine geçiriyorlar. Namaz sonunda tesbih çekerken bid’at diye tesbih de kullanmıyorlar. Ellerini dizlerine koyarak parmaklarıyla çekiyorlar. Dört mezhebin imamları, müctehid âlimler, İmam-ı Rabbani hazretleri, Abdülkadir-i Geylani hazretleri ve diğeri tasavvuf âlimleri tesbih çektikleri halde, tüm tekkeler tesbihle doluyken bunlar niye çekmiyorlar? Tüm âlimlerinki yanlış da, tek Bunlarınki mi doğru?
CEVAP
Tesbihle tesbih çekmek bid’at değildir. Zannımıza bakılırsa, bizim Türkiye’deki diğeri insanlardan bir farkımız olsun diye öyleki yapılmış olabilir. Hele yakarış ederken parmak geçirilmesi bu zannı doğrulamaktadır. Vehhabiler ve Şiiler de parmaklarını geçirmiyorlar. Demek herkesten değişik bir yakarış ve tesbih çekme usulü çıkarılmış.

Sabah ve ikindiden sonrasında
Sual:
 (Sabah ve ikindi namazlarından sonrasında son sünnet olmadığı için cemaatin yerinden kalkmaması gerekiyor) diyenler var. Doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. Safları bozmak müstehabdır, son sünneti olmayan namazlar bundan kaide dışı tutulmamıştır. Kitaplarda deniyor ki:
Farz namazları kılınca, safları bozmak müstehabdır. (S. Ebediye)

Cemaatin farz namazdan sonrasında safları bozması, sonradan gelen kimselerin onların farz kıldığını sanmaması için müstehabdır. (Halebî-yi sagir)

Görüldüğü şeklinde safları bozmak, sabah ve ikindi namazlar dahil tüm namazlar için bildiriliyor.

Hadis-i şeriflerle amel etmek
Sual: 
Camiye girince oturmadan namaz kılınırsa yada ayağa kalkmadan şu yakarış okunursa şu sevab alınır diye hadisler var. Camide oturulduktan yada ayağa kalkıldıktan sonrasında okunursa sevabı azalır mı, yoksa asla sevab olmaz mı?
CEVAP
Hadis-i şeriflerden bizim yargı çıkarmaya çalışmamız ve çıkardığımız hükümle amel etmemiz oldukca yanlış olur, bundan dolayı o hadis-i şerif ictihad isteyebilir, başka bir hadis-i şerifle değişmiş olabilir, nesh edilmiş olabilir yada bilmediğimiz bir tevili vardır. Mezhebimizin hükmü her her neyse onunla amel edilir. (Berika)

Sözgelişi hadis-i şerifte, denizden çıkan her hayvanın yendiği bildirilirken, Hanefî âlimleri deniz haşeratının yenmesinin caiz olmadığını bildirmişlerdir. Gene hadis-i şerifte kan aldırmanın, vücuttan kanın çıkmasının abdesti bozmayacağı bildirildiği hâlde, Hanefî âlimleri, vücuttan kan çıkınca abdestin bozulacağına hükmetmişlerdir. Bunun için bizim, hadis-i şerifle değil, mezhebimizin o konudaki hükmüyle amel etmemiz gerekir. Bildirdiğiniz hadis-i şeriflerden birkaçı:
(Mescide girince, oturmadan ilkin iki rekât namaz [tehıyyet-ül mescid] kılın!) [Buharî] (Hanefî’ye bakılırsa, oturduktan sonrasında da kalkıp kılınabilir.)

(Akşam namazından sonrasında, konuşmadan 6 rekât namaz kılan, 12 yıl nafile yakarma etmiş şeklinde sevaba kavuşur.) [İbni Mace] (Konuşulmuş olsa da gene Evvabin sevabı alınır.)

(Sabah namazını kıldıktan sonrasında konuşmadan kıbleye karşı durup, güneş bir mızrak yükseldikten sonrasında, iki rekât işrak namazı kılan Cennetliktir.) [İslam Ahlakı] Konuşulsa da, gene o vakitte işrak namazı kılınınca işrak sevabı hâsıl olur.

(Akşam namazını kıldıktan sonrasında, asla konuşmadan yedi kere “Allahümme ecirnî minen-nâr” diyen, o gece ölürse, ona Cehennem ateşinden kurtuluş emânı [belgesi] verilir. Sabah namazından sonrasında da aynı şekilde okuyup, o gün ölene, gene alevden kurtuluş emânı verilir.) [Müslim] Bunun da tesbihlerden ilkin yapılması bid’at olur. Konuştuktan sonrasında okuyan da aynı sevaba kavuşur.

(Namazı bitiren kimse, asla konuşmadan “Allahümme ecirnî minennâr ve edhılnil Cennete” demezse melekler, “Yazık şuna! Cehennemden korunmasını istemekten aciz kaldı”, Aden de, “Yazık şuna! Cenneti istemekten aciz oldu” der.) [Taberanî]

Namazı bitirince demek, tesbihleri çekip duayı ettikten sonrasında anlamına gelir. Tesbihlerden ilkin yapılması bid’at olur. Duadan sonrasında konuşsa da, o duayı okursa, bildirilen ecre kavuşur.

Bir hadis-i şerifte de, sabah namazını kılıp, yerinden kalkmadan ve konuşmadan on kere, (La ilahe illallahü vahdehü lâ-şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve alâ külli şey’in kadîr) okuyanın, o gün her türlü kötülükten ve şeytanın şerrinden korunacağı ve birçok sevablara kavuşacağı bildiriliyor. (Nesaî)

Yerinden kalksa da, okumadan ilkin konuşsa da, gene duanın faziletine kavuşur. Düzgüsel olarak daha iyi olanı, konuşmadan okumaktır.

Tesbihi fazla söylemek
Sual: Her gün çekilen yada namazların sonundaki tesbihler unutularak yada dalgınlıkla fazla çekilse bir mahzuru olur mu?
CEVAP
Unutunca mahzuru olmaz.

Yakarış ederken
Sual:
 Ben yakarış ederken, (Ya Rabbi, sen kalblerdekini bilirsin. Benim ne isteyeceğimi, neye ihtiyacım bulunduğunu sen bilirsin. Onları kabul et!) diyorum. Başka yakarış etmiyorum. Bunun mahzuru var mı?
CEVAP
Yakarış ibadettir, ibadetin tarif edilmesi değil, yapılması gerekir. Allahü teâlâ elbet istediklerimizi bilir, fakat bu biçim şeyleri duada söylemek ibadettir. Yapılmadan (Yaptım kabul et!) yada (Ya Rabbi, namaz kılacağımı ve namazda neleri okuyacağımı sen biliyorsun, o hâlde onları kılmış ve okumuş şeklinde kabul et!) denmez. Bildirildiği şekilde okumak ve yapmak lazımdır.

Tesbih çekerken
Sual: 
Namaz sonunda, tesbihleri parmaklarla yada düzgüsel tesbihle yada elektronik tesbihlerle çekerken eli aşağıya koymak edebe aykırı olur mu?
CEVAP
Evet, göbekten aşağı koyarak saymak edebe aykırı olur. Parmakla sayarken de, elimizi göbekten yukarı tutmalıyız.

Namaz içinde yakarış
Sual: Bir hadis-i kudsîde, (Abdesti bozulunca, abdest almayan, abdest alıp da, iki rekât namaz kılmayan, namaz kılıp da, bir ihtiyacı için bana yakarış etmeyen kimse, bana cefa etmiş olur. O kişi, yakarış eder de, duasını kabul etmezsem bu sefer ben ona cefa etmiş olurum. Hâlbuki ben cefa etmem) buyuruluyor. Namaz bittikten sonrasında değil de, namaz içinde, Salli Bariklerden sonrasında yakarış eden, bu müjdeye kavuşur mu?
CEVAP
Evet, namazda Salli Bariklerden sonrasında, Rabbena âtina yada başka dualar okunursa, Allahü teâlâdan ihtiyacımız olan şeyler istenmiş olur. Namazdan sonrasında da yakarış edilse, gene bu müjdeye kavuşulmuş olur.

Yakarış etmek de ibadettir
Sual: Çalgı aleti yada TV olan yerde namaz kılmak mekruh olup, edilen dualar makbul olmadığına bakılırsa, orada mecburen namaz kılıyorum, fakat kabul olmayacağı için yakarış etmiyorum. Doğru yapıyorum değil mi?
CEVAP
Yakarış etmemek asla uygun olur mu? Bu sebeple yakarış etmek, namaz, oruç şeklinde ibadettir. (Seadet-i Ebediyye)

Odada uygunsuz şeyler olsa da, yakarış vazifesi terk edilmez. Bir yoksulluk olunca, helâda da namaz kılınır, yakarış edilir. Çalgı aleti olan yerde namazın mekruh olması demek, sevabının azalması anlamına gelir. Fakat namaz kılmayan haram işlemiş olur. Mecburi kalınca, namaz kılınır, yakarış da edilir.

Sual: Namazlardan sonrasında, duadan ilkin çekilen tesbihlerin adedi, kitaplarda bildirilmiştir. O tesbihleri ne olursa olsun bildirilen oranda mı çekmek gerekir?
Cevap:
 Namazdan sonraki tesbihleri okurken otuzüç adedine dikkat etmek lazımdır. İslâmiyetin emirlerinde, hikmetler, faydalar vardır. Bu adetler, ilacın miktarı gibidir. Fazla yada noksan olursa, istenilen yarar hasıl olmaz.

Âyet-el-kürsî, namazın sonunda okunması mümkün
Sual: Âyetel kürsiyi vaktin farzını kıldıktan sonrasında mı yoksa o vakte ilişkin son sünneti yada vitri kıldıktan sonrasında mı okumalıdır?
Cevap:
 Mevzu ile ilgili olarak Merâkıl-felâh ve Tahtâvî şerhinde deniyor ki:
“Farzdan sonrasında, derhal son sünnete kalkmak, arada bir şey okumamak, Hanefi mezhebinde sünnettir. Peygamber Efendimiz, farzı kılınca ‘Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zelcelâli velikrâm’ diyecek kadar oturup, fazla oturmaz, derhal son sünneti kılardı. Âyet-el-kürsî ile tesbihleri, farzla sünnet içinde okumazdı. Bu biçim şeyleri, son sünnetten sonrasında okumak, farzdan sonrasında okuma sevabını hasıl eder. Farzdan önceki sünnetler de, bu şekilde olup, farz ile sünnet içinde bir şey okunursa, namazın sevabı azalır. Son sünneti, imamın farz kıldığı yerde kılması mekruhtur. Cemaatin kılması mekruh değil ise de, başka yerde kılmaları müstehabtır. Müstehabı yapmayanın namazı noksan olmaz, sevabından yoksun kalır. Farzı yada son sünneti kılınca, imamın sağa, sola yada cemaate dönmesi müstehabtır. İşlerini görmesi için, derhal gitmesi de caizdir. Hadis-i şerifte;
(Her namazdan sonrasında, üç kere, “Estağfirul-lahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etûbü ileyh” okuyanın, tüm günahları af olur) buyuruldu. İstiğfardan sonrasında, Âyet-el-kürsî ve otuzüç kere Sübhânallah, otuzüç kere Elhamdülillah ve otuzüç kere Allahü ekber ve bir kelime-i tehlîl şu demek oluyor ki (Lâ ilâhe illallah vahdehû lâ şerîke leh…) okumaları ve ellerini göğüs hizasına kaldırarak, kendileri için ve tüm Müslümanlar için yakarış etmeleri de müstehabtır.”

Sual: Erkekler, namazdan sonrasında yakarış ederken, ellerini iyi mi açar ve kollarını iyi mi tutarlar?
Cevap:
 Namazdan sonrasında yakarış ederken erkekler, kollarını göğüs hizasına kaldırırlar. Dirsekler fazla bükülmez. Duadan sonrasında, sübhâne rabbike… âyet-i kerimesini okuyup, elleri yüze sürerler. Hastalık yada soğuk şeklinde sebeple ellerini kaldıramayan kimse, şahadet parmağı ile işaret eder. Parmaklar kıbleye karşı çevrilir. Kollar, sağa sola doğru açılmaz, birbirine yakın, ileri doğru tutulur.

Sual: Dualar ne süre kabul olur ve yakarış ederken eller iyi mi açılmalıdır?
Cevap:
 Mevzu ile ilgili olarak Şir’at-ül-islâm şerhinde deniyor ki:
“Hadis-i şerifte; (Gece seher vaktinde ve namazlardan sonrasında meydana getirilen yakarış kabul olunur) buyuruldu. Duaya hamd, sena ve salevat ile adım atmak ve sonunda iki avucu yüze sürmek sünnettir.” Fetâvâ-yi Hindiyyede;
“Yakarış ederken, avuçlar semaya, göğe karşı açık, iki el aralık ve göğüs hizasında olmalıdır” deniyor. Şiiler ve Vehhabiler, yakarış ederken, iki avuç açık, birbirlerine bitişik, parmaklar yapışık, göğüs hizasında, yüze karşı tutmaktadırlar.

Sual: Kimi vakit, vakit darlığından dolayı namazdan sonrasında âyet-el kürsi ve tesbihleri okumayanlar oluyor. Bu şekilde yapmak doğru olur mu?
Cevap:
 Her beş vakit namazdan sonrasında, Âyet-el-kürsî okumaya ve tesbihleri çekmeye çalışmalı, bu biçim şeyleri terk etmemelidir. Zira Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Farz namazlarından sonrasında Âyet-el-kürsî okuyan kimse ile Aden içinde, ölümden başka engel yoktur.)

Beş vakit namazdan sonrasında, sessiz bir halde, otuzüç kere kelime-i tenzih şu demek oluyor ki Sübhânallah, otuzüç kere tahmid şu demek oluyor ki Elhamdülillah ve otuzüç kere tekbir şu demek oluyor ki Allahü ekber ve en sonrasında, bir kere “Lâ ilâhe illallahü vahdehu lâ şerîke leh, lehülmülkü velehül hamdü yühyî ve yümît ve hüve alâ külli şey’in kadîr” demelidir ki, hepsi yüz olur.

Namazdan sonrasında yapılacak yakarış
Sual: Namazı kıldıktan, tesbihleri çektikten sonrasında iyi mi yakarış etmeli, duada neler söylemeli, neler okumalıdır?
Cevap:
 Namazdan sonrasında yapılacak yakarış ile ilgili olarak Miftâh-ul Aden kitabında, duada söylenecek ve okunacaklar hakkında şu şekilde bildirilmektedir:
“Elhamdülillahi Rabbil’âlemin. Essalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedin ve Âlihî ve Sahbihî ecma’în. Ya Rabbi! Kıldığım namazı kabul eyle! Ahir ve akıbetimi hayr eyle. Son nefesimde Kelime-i tevhid söylememi nasib eyle. Ölmüşlerimi af ve mağfiret eyle. Allahümmagfir verham ve ente hayrürrâhimîn. Teveffenî müslimen ve elhıknî bissâlihîn. Allahümmagfir-lî ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lilmü’minîne vel mü’minât yevme yekûmül hisâb. Ya Rabbi! Beni şeytan şerrinden, düşman şerrinden ve nefs-i emmârem şerrinden muhafaza eyle! Evimize iyilikler, helal ve hayırlı rızıklar kayra eyle! Ehl-i islama selamet kayra eyle! A’dây-ı müslimîni kahr ve perişan eyle! Kâfirlerle cihad etmekte olan Müslümanlara imdâd-i ilâhiyyen ile imdâd eyle! Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa’fü annî. Ya Rabbi! Hastalarımıza şifa, dertli olanlarımıza ilaç kayra eyle! Allahümme innî es’elükessıhhate vel-âfiyete vel-emânete ve hüsnelhulkı verrıdâe bilkaderi bi-rahmetike yâ erhamerrâhimîn. Anama, babama, evlatlarıma, akraba, ahbabıma ve tüm din kardeşlerime hayırlı ömürler ve hüsn-i hulk, akl-ı selîm ve esenlik ve âfiyet, rüşdü hidâyet ve istikâmet kayra eyle ya Rabbi! Âmin. Velhamdü-lillâhi rabbil’âlemîn. Allahümme salli alâ…, Allahümme bârik alâ…, Allahümme Rabbenâ âtinâ… Velhamdü lillâhi Rabbil’âlemîn. Estağfirullah, estağfirullah, estağfirullah, estağfirullahel’azîm elkerîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etûbü ileyh.”

Namaz bitince yapılanlar
Sual: Namazı bitirince örnek olarak öğle namazının son sünnetini de kıldıktan sonrasında, neler okunması mümkün, bu okunanların bir sırası var mıdır, nelere dikkat edilmelidir?
Cevap:
 Bu mevzuda Miftâh-ul Aden kitabında namazın adâbı anlatılırken buyuruluyor ki:
“1- Yalnız kılmış olan yada imamla kılan kimse, selamdan sonrasında, Allahümme entesselâmü ve minkes-selâmü tebârekte yâ zel-celâli vel-ikrâm demek. Bundan sonrasında, üç kerre Estagfirul-lahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüv elhayyelkayyûme ve etûbü ileyh demek. Buna İstiğfar duası denir.

2- Bundan sonrasında, Âyetel-kürsî okumak.

3- Otuzüç kere Sübhânallah demek.

4- Otuzüç kere Elhamdülillah demek.

5- Otuzüç kere Allahü ekber demek.

6- Bir kere Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîkeleh lehül mülkü ve lehülhamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr demek.

7- Kolları ileri uzatıp, ellerini duanın kıblesi olan Arş’a açıp, yakarış etmek.

8- Yakarış sonunda âmin demek.

9- Duanın sonunda elini yüzüne sığamak, sürmek.

10- Sonrasında, her birinde Besmele çekerek, onbir İhlâs-ı şerîf okumak. Sonrasında birer Kul’e’ûzü okumak ve 67 Estağfirullah diyerek yetmişe tamamlamak, on kerre, Sübhânallah ve bi-hamdihi sübhânallahil’azîm demek. Sonrasında Sübhâne Rabbike.. âyetini okumaktır. Bunlar, Merâkıl-felâh kitabında da yazılıdır. Hadîs-i şerifte;
(Beş vakit farz namazdan sonrasında meydana getirilen yakarış kabul olur) buyuruldu. Fakat yakarış, uyanık kalp ile ve sessiz yapılmalıdır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün