Blog

Gıybet etmek

Sual: Gıybet nedir?
CEVAP
Belli bir mümin yada zimmi kâfirin aybını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur. Gıybet, haramdır. Dinleyen, o kimseyi tanımıyorsa, gıybet olmaz.

Gıybet olunan kimse, vücudunda, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde, hayvanında bulunan bir kusur, arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur. Duyunca üzüleceği bir sözü yüzüne karşı da söylemek günahtır.

Kapalı söylemek, işaret ile, hareket ile bildirmek, yazı ile bildirmek de, hep söylemek benzer şekilde gıybettir.

Bir müslümanın günahı ve kusuru söylendiğinde, hâfızların, din adamlarının, (Elhamdülillah, biz bu şekilde değiliz) demeleri, gıybetin en kötüsü olur. Birinden bahsedilirken, (Elhamdülillah, Tanrı bizi hayasız yapmadı) benzer şekilde, onu kötülemek, oldukca çirkin gıybet olur. (Falanca kimse oldukca iyidir, ibadette şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu) demek de gıybet olur.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Birbirinizi gıybet etmeyiniz.) [Hucurat 12]

Gıybet, adam çekiştirmek anlamına gelir. Birini gıybet etmenin, ölmüş insanoğlunun etini yiyecek benzer şekilde olduğu bildirildi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Miraca çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan kimseler gördüm. “Bunlar kim” dedim. Cebrail aleyhisselam, “Gıybet ederek insanların etini yiyen, şahsiyetlerini zedeleyen kimselerdir” dedi.) [Ebu Davud]

(Kıyamette bir kimse, sevap defterinde, yapmadığı ibadetleri görür. “Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır” denir.) [Harâiti]

(Bir cemaat içinde bulunurken, bir kimse hakkında gıybet edildiğini görürsen, o kimse için destek ol. Ve cemaatı da ondan men etmeye çalış yada oradan kalk git.) [İ.Ebiddünya]

(Din kardeşinin yüzüne söylemekten hoşlanmayacağın şey gıybettir.) [İbni Asakir]

(Bir kimsenin yanında din kardeşi gıybet edilir de, desteğe muktedirken ona yardım etmezse, Allahü teâlâ o kimseyi dünya ve ahirette rezil eder.) [İbni Ebiddünya]

(Bir kimsenin malı azca, çoluk evladı oldukca, namazı güzel olursa ve müslümanları gıybet etmezse, kıyamette onunla yan yana oluruz.) [Hatib]

(Falancanın boyu kısadır) diyen birine, Peygamber efendimiz, (Bu sözün denize atılsa, denizi kokutur) buyurdu. (Tirmizi)

Gıybet, insanoğlunun sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendine verilmesine sebep olur. Bu biçim şeyleri daima düşünmek, gıybet etmeye engel olur. (İslam Ahlakı)

Gıybetin ziyanı
Sual:
 Gıybetten kurtulmak mümkün müdür?
CEVAP
Evet, gıybeti ve zararını bilen gıybetten kaçıp kurtulur. Mesela yılanı ve zararını bilen, yılanla oynar mı? Yılanı koynuna alıp yatar mı? Gıybetten kurtulmak için:
1- Gıybetin zararını düşünmeli! Gıybet sebebiyle, sevaplarının gideceğini, hatta gıybet etmiş olduğu kimsenin günahlarını da yükleneceğini bilmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kıyamette, sevap defteri oluşturulan bir kimse, “Dünyada iken, şu ibadetleri yapmıştım, burada yazılı değil” der. “Onlar, silinip gıybet ettiklerinin defterlerine yazıldı” denir.) [İsfehani]

2- Gıybet, dünyada da alında bir kara lekedir! Kendine dedikoducu dedirtmemelidir. Şundan dolayı Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Gıybet edeni dinleyen de günahta ortaktır.) [Taberani]

3- Bir kimse, başka birine kırgınsa, onu kötülemeye çalışır, gıybetini eder. Başkasına kızıp da kendini Cehenneme atmanın ahmaklık bulunduğunu bilen, gıybet etmez. Gıybet etmekle, ona zarar vermiş olmuyor, kendini felakete atıyor. Üstelik sevmediği kişinin günahlarını alıp, yerine kendi sevaplarını veriyor.

4- Kimi süre topluluktakileri memnun etmek, onları güldürmek için gıybet edilir. İnsanları memnun etmek için, Allahü teâlânın gazabına maruz kalmayı istemek ne kadar yanlıştır.

5- Gıybet eden, övülmeyi, her insanoğlunun kendisinden bahsetmesini ister. Bu bakımdan kendini övmek için dolaylı yolları seçer. Mesela, (Falanca oldukca geçimsizdir) der. Bu, (Ben geçim ehliyim) anlamına gelir. Eli açık bulunduğunu bildirmek için, (Falanca oldukca cimridir) der. Eğer bu şekilde gıybet edeni dinleyen, akıllı biri ise, kendini bu şekilde övene asla kıymet vermez, onun değersiz bulunduğunu anlamış olur. Bu biçim şeyleri dinleyen akıllı değil de, bilgisiz, ahmak biri ise, gıybet etmiş olduğundan ona kıymet verse, ne çıkar? Kazancı ne olur?

6- Başkalarını gıybet edip kusur araştıran kimse, kendi kusurlarını göremez. Oysa kendi kusurları ile meşgul olan başkalarının kusurlarını göremez. Başkalarının kusurları ile uğraşan birinin, kendi kusurunu görmeyen zavallı bir ahmak olduğu anlaşılır.

7- Kıskanç olan, mal sahiplerini kötüler. (Malı oldukca fakat yemesini bilmez, cimrinin biridir) der. Ya da mevki sahibi için, (Müdür oldu diye kendini bir şey zannediyor) der. Bu şekilde söylemekle, gıybet edilenin ne malı azalır, ne de makamı elden gider. Buna rağmen kıskançlık ateşi, söyleyeni yakıp kavurur. Üstelik, gıybet günahına girmiş olduğundan sevaplarını sevmediği asla hiç kimseye vermeye mahkum olur.

Sual: Dini bir meseleyi öğrenmek için, (Beyim şunu yapıyor, caiz midir?) diye soruyorum. Beyimi gıybet etmiş oluyor muyum?
CEVAP
Hayır. Fakat beyinden bahsetmeyip, (Bir adam hanımına şu şekilde yapsa caiz olur mu?) diye sormak daha uygun olur.

Sual: İstişare edene, (O insanın yada kızın şu kusuru vardır) demek, yada, (O malı alma, şu kusuru var) demek gıybet olur mu?
CEVAP
Gıybet olmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Facirin hâlini anlatmaktan çekinmeyin ki halk, onun zararından korunsun.) [Taberani]

Sual: Meşhur lakabı ile bilinenden bahsederken, sözgelişi (Kara Bülent) demek gıybet olur mu?
CEVAP
Bu lakabı ile çağırılınca üzülmüyorsa gıybet olmaz.

Sual: Arkadaşımı, kötü arkadaşlardan korumak için, (Falan kumarbazdır, diğeri de sarhoştur) demek gıybet olur mu?
CEVAP
Gıybet olmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hayasızdan anlatmak gıybet olmaz.) [İ.Adiy]

Sual: Birini kasdederek kaş göz hareketi yapmak günah mıdır?
CEVAP
Eğer o, o hareketten dolayı üzülürse gıybet olur, günah olur. Üzülmezse hoşlanırsa günah olmaz, caiz olur.

Sual: Hükümetteki insanoğlu hakkında konuşmak gıybet olur mu?
CEVAP
Açıkça yanlış yapıyorlarsa söylemek caizdir.

Sual: Savunanlara karşı, bilgisiz şeyhlerin yanlışlıklarını söylemek, kötülemek gerekmez mi? Müslümana bunu bildirmek gıybet olur mu?
CEVAP
Onların liderleri yanlarında kötülenirse, onlar da ehl-i sünnet âlimlerine atak eder. Buna sebep olmamak lazım. Kendi aranızda kötülükleri söylenir. Zararlarından korunmaya çalışılır. Kötülerin zararından korunmak için kötülüğünü söylemek gıybet olmaz.

Gıybet zinadan kötüdür
Sual: 
Gıybetin zinadan kötü bulunduğunu bildiren hadise uydurma diyorlar. Bu hadis din kitaplarında yok mudur?
CEVAP
O hadis-i şerifin meali şöyledir:
(Gıybetten sakının; şu sebeple gıybet zinadan daha şiddetlidir. Kişi zina edip tevbe eder de, [bir daha yapmazsa], Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Gıybet edilen, gıybet edeni affetmedikçe, affolmaz.) [İbni Ebid-Dünya, Deylemi, Taberani, Beyheki, Tergib ve Terhib, İ. Şarani, İ. Gazali]

İslam âlimlerinin kitaplarında bulunan hadis-i şeriflere itiraz edilmez, dil uzatılamaz. Yalnız acaba açıklaması nasıldır, âlimlerimiz ne bildirmişlerdir diye sorulabilir.

Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Fitne, katillikten daha kötüdür.) [Bekara 191]

Âyet-i kerimede fitnenin adam öldürmekten daha büyük günah olduğu bildiriliyor. Fitne iyi mi olur da katillikten daha kötü denmediği benzer şekilde, gıybet iyi mi olur da zinadan daha kötüdür denmez. Adam öldürmek bir kabahat ise, fitne bir oldukca suçlara sebep olabilir. Fitnenin, birçok anlamı vardır. Daha oldukca sövgü, bozgunculuk, bölücülük, bela, imtihan benzer şekilde anlamlara gelir. Fitne, bir oldukca müslüman kanı dökülmesine yada bir müslüman ülkenin küffârın eline geçmesine sebep olabilir.

Bir kimse, nefsine, şeytana ve kötü arkadaşa uyup zina etmişse, sonrasında pişman olup yeniden yapmamışsa, Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Fakat gıybet, söz taşımak, bir oldukca fitnelere sebep olabilir. Gıybete kolayca girildiği, zararının sınırı olmadığı için bu şiddetli bir ikazdır.

Gıybet, Kur’an-ı kerimde, ölü kardeşinin etini yemeye benzetilmiştir. Bir âyet meali:
(Birbirinizin kusurunu araştırmayın, arkasından çekiştirmeyin, gıybet etmeyin. Kim ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Bu tiksindiricidir. O halde Tanrı’tan korkun.) [Hucurat 12]

Gıybet, söz taşımak ve diğeri günahlardan kaçınmak, nefs ile cihad olup, cihad-ı ekber olarak bildirilmiştir. Gıybetin verdiği zararlar hakkında hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Miracda göğüslerinden asılarak azap edilenleri gördüm. “Bunlar, kaş göz işaretiyle alay ve gıybet edenlerdir” dendi. Nitekim Kur’anda, [mealen] şu şekilde buyuruluyor: (İnsanları arkadan çekiştirip, kaş göz ile alay edenlerin vay haline!) [Hümeze1] (Beyheki)

(Miracda, Cehennemde kokmuş leş yiyenlerin kim bulunduğunu sormuş oldum. “Bunlar, gıybet ederek insanların etlerini yiyenlerdir” dendi.) [I. Ahmed]

(Gıybet ve kovuculuk, kişinin imanını zayıflatarak yok eder.) [İsfehani]

(Cehennemden son olarak çıkan, gıybetten tevbe edendir. Cehenneme ilk giren, gıybetten tevbe etmeden ölendir.) [R.Nasıhin]

(Gıybet, etmek leş yemekten daha kötüdür.) [İ.Hibban]

(Biri için söylenen kusur, onda var ise, gıybettir, yoksa karacılık olur.) [Müslim]

(Gıybet edenin duası kabul olmaz.) [Şir’a]

(Gıybet eden Cehennemliktir.) [İsfehani]

(Dört kişinin, çektikleri şiddetli azaptan, Cehennemdekiler rahatsız olur. Biri, alevden bir tabut içindedir, ikincisi bağırsaklarını yerde sürür, üçüncüsü kan ve irin kusar, dördüncüsü kendi etini yer. İlki borçlu olarak öldü. İkincisi idrardan sakınmazdı. Üçüncüsü, müstehcen konuşurdu. Dördüncüsü, gıybet ve kovuculuk ederdi.) [Taberani]

(Beş şey oruç ve abdestte hayır bırakmaz: Yalan, gıybet, söz taşıma, şehvetle harama bakmak, yalan yere yemin etmek.) [Deylemi]

(Oruç, ateşe kalkandır. Gıybetle parçalanmadıkça korur.) [Buhari]

(Gıybet yapmayan Allahü teâlânın güvencesindedir.) [İbni Huzeyme]

(Leş yiyecek, gıybet ederek, arkadaşının etini yemekten daha hafiftir.) [Ebuşşeyh]

Yeni defnedilen iki ölü için Resulullah efendimiz buyurdu ki: (Şimdi onların kabirleri ateşle dolduruldu, azap içindedir. Feryatlarını insan ve cinden başka her mahluk işitti. Eğer gizleyebilseydiniz, benim işittiklerimi siz de işitirdiniz. Bunlardan biri, idrardan sakınmazdı, diğeri de, insan eti yerdi [gıybet ederdi].) [İ.Ahmed, İbni Cerir]

Resulullah gıybet edene, (Tevbe et, kardeşinin etini yedin) buyurdu. (Taberani, İ. Ebi Şeybe)

Kabahat işleyerek cezalandırılan birini gıybet edenlere, Resulullah efendimiz, (Şu eşeğin leşinden yiyin. Gıybet etmek, şu eşek leşini yemekten daha kötüdür) buyurdu. (İbni Hibban]

Netice: Resulullah efendimizin (Vârislerim) söylediği, Allahü teâlânın güvenilmiş olduğu zatlara özetlemek gerekirse İslam âlimlerine karşı en azından yazınsal muhafaza etmeli, din düşmanlarına aldanıp suizan etmemeli. Allahü teâlânın, dinini, soysuzlara karşı bu mukaddes zatlar vasıtasıyla muhafaza edip, yaydığını unutmamalı.

Gıybetin kefareti
Gıybet etmenin kefareti, üzülüp tevbe etmek ve helalleşmektir. Pişman olmadan helalleşmek, riya olur, ayrı bir günah olur. Gıybet, üç türlüdür:
1- (Bu gıybet değil, onda olan şeyleri söyledim) demek. Bu şekilde söylemekle, harama helal demiş olur ki, oldukca tehlikelidir.

2- Gıybet olunan, bunu duymuşsa, tevbe etmekle affedilmez. Onunla helalleşmek de gerekir. Bir hadis-i şerif meali: (Gıybetini yapmış olduğu kişi, gıybet edeni affetmedikçe, mağfiret olunmaz.) [Deylemi]

3- Gıybet olunanın bundan haberi yoksa, tevbe ve istigfar etmekle ve ona hayır yakarış etmekle affolur. (Ya Rabbi beni de, gıybetini ettiğim kişiyi de affet) diye yakarış etmelidir! İki hadis-i şerif meali :
(Gıybetin kefareti, gıybet edilenin mağfireti için yakarış etmektir.) [İbni Lâl]

(Gıybet eden, gıybet edilen için mağfiret dilerse gıybet günahına kefaret olur.) [Hatib]

İhtiyaç halinde gıybeti caiz olanlar
1-
 Bir haksızlığı, bir yolsuzluğu yakınma için, ilgili mercilere bildirmek.

2- Etkili ve yetkili birine, (Falanca, gayrimeşru iş yapıyor, buna engel olun) demek.

3- Bid’at sahibi ile gezen birine, (Onunla gezme, o mezhepsizdir) demek.

4- Şahitlikte, (Falanca şu şekilde yapmış oldu) demek.

5- İnsanları, açıktan günah işleyenlerden korumak için, sözgelişi (O kumarbazdır) demek.

6- Müslümanları, bid’at ehlinin zararlarından korumak için, bunların kitaplarının ve yazılarının bozukluğunu, sözle yada yazı ile bildirmek. [Bunu yapmak, aynı zamanda dinin emridir.]

Sual: Helal edeceği bilinse, ana babanın gıybeti caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir, günahtır, helâlleşmek gerekir. Ana baba hakkını helâl etse de, gıybet etmek günah olduğundan, ek olarak tevbe etmek de gerekir.

Sual: Kâfiri gıybet etmek de haram mıdır?
CEVAP
Zimmi kâfiri gıybet etmek haramdır, harbi kâfiri gıybet etmek caizdir. Şimdi dünyada zimmi kâfir yoktur. Kim olursa olsun, ağzımızı gıybete alıştırmamalıyız.

[Halifelik döneminde, İslam devletinde yaşayıp, cizye ve haraç veren kâfire zimmi, kendi ülkesinde yaşayan, İslam devletine bağlı olmayan kâfire de harbi denirdi.]

Gıybet edilince
Sual: Bir kimsenin gıybet ettiğini görünce ne yapmalıyız?
CEVAP
Söyleyince kabul edecek biriyse engel olmalı, bu şekilde değilse mevzuyu değiştirmeye çalışmalı yada orayı terk etmeli. Bunlar da mümkün eğer eğer olmazsa, kalben gıybete razı olmamalıdır.

Gıybet, üç çeşittir
Sual: 
Helalleşmeden affa uğrayan gıybet var mıdır?
CEVAP
Gıybet üç türlüdür:
1- Sövgü olan gıybet:
Gıybet edip, (Benimki gıybet değil, onda olanları söyledim) derse, haram olan gıybete helal söylediği için sövgü olur. Aslına bakarsanız gıybet, onda olanı söylemektir. Onda olmayanı söylemekse iftiradır, daha büyük günahtır. Küfürden tevbe eder benzer şekilde, tevbe etmesi gerekir.

2- Duyulan gıybet:
Yapmış olduğu gıybeti, gıybet edilene duyurmaktır. Büyük haram olur. Tevbe etmekle affedilmez, onunla helalleşmek de lazım olur.

3- Duyulmayan gıybet:
Gıybet olunanın bundan haberi olmaz. Tevbe ve istigfar etmekle ve ona hayır yakarış etmekle affolur. (Berika)

Gıybetle boşalma olmak
Sual:
 Boşalma olmak, rahatlamak benzer şekilde yararlı bir niyetle gıybet etmek caiz olur mu?
CEVAP
Boşalma olmak için gıybet etmek caiz olmaz. Aslına bakarsanız tamamımız boşalma olmak için gıybet eder. Tüm günahlar da buna benzer, boşalma olma isteğinden doğar. Nefsin gıdası günahlar olduğundan, günah işleyince nefsimiz rahatlar. Hâlbuki salihler günahtan rahatsız olurlar, şu sebeple günahlar, nefsin gıdası ve kalbin zehridir.

Gıybet edilen kimse, bu konuşmalardan hoşlanmazsa, duyunca üzülecekse gıybet olur. İhtiyaç halinde gıybet caiz olur. Birkaç örnek verelim:
1- Bir haksızlığı, bir yolsuzluğu şikâyet için, ilgili mercilere bildirmek.

2- Etkili ve yetkili birine, kötülüğe engel olması için, (Falanca, gayri meşru iş yapıyor) demek.

3- Bid’at sahibiyle gezen birine, (Onunla gezme, o mezhepsizdir) demek.

4- Şahitlikte, (Falanca şu şekilde yapmış oldu) demek.

5- İnsanları, açıktan günah işleyenlerden korumak için, sözgelişi (O kumarbazdır) demek.

6- Gıybet edileni bir zarardan önlemek için, bunu önlemeye gücü yeten birine onun yanlış işlerini söylemek. Mesela, sigara yada bira içen çocuğun babasına gidip durumu bildirmek, babası da, onu önleyecek güçte ise, bu şikâyet çocuğun faydasına olacağı için caizdir.

7- Müslümanları, bid’at ehlinin zararlarından korumak için, bunların kitaplarının ve yazılarının bozukluğunu, sözle yada yazıyla bildirmek. [Bunu yapmak, aynı zamanda dinin emridir.]

Yukarıdakilere benzer bir yarar olmadan, sırf boşalma olmak için gıybet caiz olmaz.

Ana babayı gıybet
Sual:
 Helal edeceği bilinse, ana babanın gıybeti caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir, günahtır, helâlleşmek gerekir. Ana baba hakkını helâl etse de, gıybet etmek günah olduğundan, ek olarak tevbe etmek de gerekir.

Ölüyü kötülemek
Sual: (Ölüyü kötülemek gıybettir, günahtır) deniyor. Mesela bid’at ehli yada kâfir bir yazar yanlış şeyler yazıp ölse, onun yanlışlarını söylemek gıybet mi oluyor?
CEVAP
Hayır, günah olmaz. Ölüyü değil, ölülerimizi, özetlemek gerekirse Müslüman ölüleri kötülemek bildiriliyor. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ölülerinizin iyiliklerini açıklayın, kötülüklerinden bahsetmeyin!) [Tirmizî]

Dirileri kötülemek de caiz değil, fakat dirilerle helalleşme imkânı vardır, ölüye gore birazcık daha hafiftir.

Dine aykırı yazı yazan ölü yada diri Müslümanın da, bu hatasını bildirmek gıybet olmaz. Gıybet nedir, ne değildir?

Gıybet, bir Müslümanın gizli saklı saklı bir kusurunu arkasından söylemektir. Kâfirlerin ve açıkça günah işleyen Müslümanların bu günahlarını bildirmek, Müslümanlara zulmedenlerin ve alışverişte onları aldatanların yaptıkları bu kötülükleri duyurmak, Müslümanları bunların şerrinden sakındırmak, Müslümanlığı yanlış anlatanların ve yazanların bu iftiralarını da söylemek gerektiğinden, gıybet olmaz. (Redd-ül-muhtar)

Dinsizin gıybeti
Sual: Bir ateist için, (Şu dinsizdir) demek gıybet olur mu?
CEVAP
Dinsizin zararından korunmak için, (Falanca dinsizdir, şunları yapar) benzer şekilde sözler söylemek gıybet olmaz. Özetlemek gerekirse dinsizliği açıksa, dinsize dinsiz demek gıybet olmaz. Diğeri açık işlenen günahların hepsi böyledir. Bir yazar, çıkıyor, (Ben mezhebe uymam) diyorsa, ona mezhepsiz demek gıybet olmaz.

Gıybet edeni tanımamak
Sual: Bir arkadaşın aleyhinde birine bir şey anlatıyorum. Anlattığım dost, gıybetini yaptığım kişiyi asla tanımıyor. Bir tek ben tanıyorum. Gıybet günahı yalnız bana mı olur?
CEVAP
Gıybet edileni tanımadığı için arkadaşınıza günah olmadığı benzer şekilde, size de günah olmaz. Gıybet edileni o da tanısaydı, ikinize de günah olurdu.

Gıybet olmaz
Sual: 
Dini yanlış özetleyen bir yazarın, dine aykırı yazıları hakkında, (Yanlış yazıyor) diye konuşmak gıybet olur mu?
CEVAP
Müslümanlığı yanlış anlatanların ve yazanların bu iftiralarını söylemek lâzımdır. Bunlar gıybet olmaz. (Redd-ül-muhtar)

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ortalık karışır, yalanlar yazılır, âdetler ibadetlere karıştırılır ve Eshabıma dil uzatıldığı zaman, gerçeği bilenler her insana bildirsin! Allahü teâlânın, meleklerin ve tüm insanların laneti, gerçeği bilip de, gücü yettiği halde bildirmeyene olsun.) [Deylemi]

Gıybeti affettirmek için
Sual: 
Bir asla hiç kimseye, yaptığımız gıybetimiz ulaşmazsa, tevbe etmek yeter mi? Gene de helâlleşmek gerekir mi?
CEVAP
Gıybet edilen kişi, yaptığımız gıybeti duymamışsa, tevbe ve istigfarda bulunmakla ve ona hayır yakarış etmekle bu günahımız affolur. (İslam Ahlakı)

(Ya Rabbî beni de, gıybetini ettiğim kişiyi de affet!) diye yakarış etmelidir! İki hadis-i şerif:
(Gıybetin kefareti, gıybet edilenin mağfireti için yakarış etmektir.) [İbni Lâl]

(Gıybet eden, gıybet edilen için mağfiret dilerse gıybet günahına kefaret olur.) [Hatib]

Gıybetimizi duymuşsa, bunun kefareti, üzülüp tevbe etmenin yanında gidip onunla helâlleşmektir. Pişman olmadan helâlleşmek, riya olur, ayrı bir günah olur. Tevbe edip gıybetini yaptığımız kimselerle helâlleşmekle, gıybet günahından kurtuluruz. Gıybetini yaptığımız kimselerle helâlleşirken, mutsuz ve pişman olmalıyız. Şundan dolayı riyakâr bir kimse, kimi süre pişmanlık duymadan gıybetini yapmış olduğu kimseden, takva ehli bulunduğunu göstermek için helâllik ister. Böylece ikinci bir günah işlemiş olur!

Ölünün gıybeti
Sual:
 Peygamberimiz, (Ölülerinizi hayırla anın, iyiliklerini açıklayın, kötülüklerini açıklamayın!) buyururken, İbni Sebe, Ahmet Kadiyanî, Efganî, Reşat Halife, Mevdûdî benzer şekilde kimseler sapık da olsa, bunların yanlışlarını söylemek gıybet olmaz mı?
CEVAP
Bu sicili bozukları anlatmak, gıybet olmaz, sevap olur özetlemek gerekirse dinin emrine uyulmuş olur. Şundan dolayı İbni Âbidîn hazretleri buyuruyor ki:
Ölmüş de olsa, bid’at ehlinin ve Müslümanlığı yanlış anlatanların bu iftiralarını söylemek lazımdır, gıybet olmaz, emr-i maruf olur. (Redd-ül-muhtar)

İki hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Dine bid’at karıştıranları gıybet etmek günah olmaz.) [İbni Ebi-d-Dünya]

([Gıybet olur zannıyla] fâcirin hâlini anlatmaktan çekinmeyin ki halk, onun zararından korunsun.) [Taberanî]

Demek ki bu şekilde kimselerin tüm yanlışlarını açıklamak gerekiyor. Üç hadis-i şerif:
(Bid’at yayılınca, hakkı bilen, bilgisini açıklasın! Hakkı özetlemek gerekirse gerçeği bilmiş olduğu hâlde gizleyene lânet olsun!) [Hatîb]

(Bid’atler yayılıp, sonrakiler, öncekilere lânet edince, gerçeği bilenler her insana söylesin! Söylemeyip gizleyen, Tanrı’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Asakir]

(Ortalık karıştığı, yalanlar yazıldığı, âdetler ibadetlere karıştırıldığı ve Eshabıma dil uzatıldığı zaman, gerçeği bilenler her insana bildirsin! Allahü teâlânın, meleklerin ve tüm insanların lâneti, gerçeği bilip de, gücü yettiği hâlde bildirmeyene olsun.) [Ebu Nuaym, Deylemî]

Bu lânetlere müstahak olmamak için ölü yada diri tüm mezhepsizlerin dine aykırı yanlışlarını çeşitli yollarla anlatıp, Müslümanları bu sapıklıklardan korumak lazımdır.

Gıybet etmek dört çeşittir
Sual: Gıybet kaç çeşittir?
CEVAP
Gıybet dört çeşittir: Sövgü, nifak, günah ve mübah olan gıybet.
1- Sövgü olan gıybet: Bir kimse, bir Müslümanı gıybet edip de, (Benimki gıybet değil, olanları söylüyorum) derse, harama helâl demiş olur, harama helâl demek de küfürdür.

2- Nifak olan gıybet: Malum bir Müslümanı gıybet edip, (Gıybet olmasın diye adını söylemiyorum) diyerek takva ehli bulunduğunu göstermek ister. Fakat dinleyenler, kimi gıybet ettiğini biliyorsa bu nifak, özetlemek gerekirse münafıklık olan gıybet olup haramdır.

3- Günah olan gıybet: Bizi tanıyan bir Müslümanın adını söyleyerek meydana getirilen gıybettir.

4- Mübah olan gıybet: Bizi tanımayanı gıybet etmek yada tanısa da fâsık ise, zarar vermesin diye bu hâllerini anlatmak mübah olan gıybettir. (Tenbih-ül-gâfilin)

Bid’at ehlinin bid’atlerini, alışverişte hile yapanların bu hilelerini Müslümanlara duyurup, bunların şerrinden sakınmalarına sebep olmak ve Müslümanlığı yanlış anlatanların bu iftiralarını söylemek gıybet olmaz, emr-i maruf olur. (Redd-ül-Muhtar)

Gıybetin zinadan büyük olması
Sual: Gıybet, zinadan kötü olabilir mi? Bu konudaki hadis sahihse, açıklaması nasıldır?
CEVAP
Sahih olan o hadis-i şerif şöyledir:
(Gıybetten sakının; şu sebeple gıybet zinadan daha şiddetlidir. Zina eden, tevbe eder [bir daha yapmazsa], Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Gıybet edilen, gıybet edeni affetmedikçe, affolmaz.) [İbni Ebid-Dünya, Deylemî, Taberânî, Beyhekî, Tergib ve Terhib, İ. Şa’rânî, İ. Gazâlî]

İslam âlimlerinin kitaplarında bulunan hadis-i şerifler için uydurma demek oldukca tehlikelidir. Şundan dolayı Allahü teâlânın ve Resulullah’ın “sallallahü aleyhi ve sellem” övdüğü âlimlere gölge düşürmek, itimadı sarsmaya niçin olur. Bu da, dinin yıkılmasına sebep olur. Bu yüzden hadis-i şeriflere inanmayan zındıklar, (Yalnız Kur’an) diye ayrı bir yol tutmuşlardır. Hepsi de (Kur’ana uyalım) diyor, fakat hepsinin Kur’andan anladıkları ve tuttukları yol farklıdır. Hangisinin söylediği Kur’an-ı kerime uygun? Sonrasında niye Resulullah efendimizin açıklamasını beğenmeyip de kendileri âyetlere yorum getiriyorlar?

(Uydurma hadis) demek, uydurulan bir söze, (Bunu Tanrı Resulü söylemiş oldu) diyerek Peygamber efendimize karacılık etmektir. Bunu, en günahkâr Müslüman bile yapmaz, nerde kaldı ki hâşâ İslam âlimleri yapsın! Hadis uydurmanın cezasının oldukca büyük bulunduğunu bilmeyen âlim olmaz. Bunun için hiçbir İslam âliminin kitabında uydurma hadis olmaz. Şu meşhur ve mütevatir hadis-i şerifi hangi âlim bilmez ki?

(Kasten hadis uyduran, Cehennemdeki yerine hazırlansın!) [Buhârî, Müslim, İbni Mâce, Tirmizî, Beyhekî, Ebu Nuaym, Bezzar, Hâkim, Ukaylî]

Muhammed Hâdimî hazretleri, zina ile ilgili bu hadis-i şerifi şu şekilde açıklamaktadır:
Bu zina, hanım nikâhlı olmadığı ve hiçbir yakını tarafınca ayıplanmadığı zamandır. Bu şekilde değilse, yalnız tevbe kâfi gelmez. Şundan dolayı o zaman, işin içine kul hakkı da karışmış olur. Tevbeyle birlikte helâlleşmek de gerekir. Bu da yalnız İmam-ı Ebu Yusuf’un kavline gore genelleştirme kanalıyla özetlemek gerekirse zina ettiğini açıkça söylemeden helâlleşme olur. Fetva da böyledir. Helâlleşmek için, zina edenin, zina etmiş olduğu kadının yakınlarına, (Âhirette davacı olmaman için, senden tüm haklarını bana helâl etmeni talep ediyorum) demesi gerekir. Şundan dolayı açıkça zina ettiğini söylese, fitneye, fesada yol açabilir. (Berîka)

Gıybet etmemeli, edene engel olmalı
Sual: İnsanlarda mevcud hata ve kusurları, onların arkasından söylemekte, başkalarına bu biçim şeyleri anlatmakta dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?
Cevap:
 Gıybet, bir Müslümanın yada gayr-i müslimin gizli saklı saklı bir kusurunu, arkasından söylemektir. Gıybet etmek haramdır, büyük günahlardandır. Bir kimseyi kötülemek gıybet olur. Gıybet ve karacılık söylemek, büyük günah olduğu benzer şekilde, bu biçim şeyleri dinlemek de haramdır.

Gıybet, insanoğlunun sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendisine verilmesine sebep olur. Bu biçim şeyleri, daima düşünmek, insanoğlunun gıybet etmesine engel olur. Gıybet, üç türlüdür:
Birincisinde, ben gıybet etmedim, onda bulunan şeyi söyledim, der. Bu şekilde söylemek, sövgü olur. Şundan dolayı, harama, helal demiş olur.
İkincisinde, gıybet olunana duyurmaktır. Büyük haram olur. Tevbe etmekle affedilmez. Onunla helallaşmak da lazım olur.
Üçüncüsünde, gıybet olunanın bundan haberi olmaz. Tevbe ve istiğfar etmekle ve ona hayır yakarış etmekle affolur.

Yanında gıybet yapıldığını işiten kimse, buna derhal engel olmalıdır. Hadîs-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Din kardeşine, onun haberi olmadan yardım eden asla hiç kimseye, Allahü teâlâ dünyada ve ahirette yardım eder.)

(Yanında, din kardeşine gıybet edilince, gücü yettiği halde ona yardım etmeyen kimsenin günahı, dünyada ve ahirette kendisine yetişir.)

(Bir kimse, dünyada din kardeşinin ırzını korursa, Allahü teâlâ, bir melek göndererek, onu Cehennem azabından korur.)

(Bir kimse, din kardeşinin ırzından bir şeyi korursa, Allahü teâlâ, onu Cehennem azabından korur.)

Gıybet yapılırken, orada bulunan kimse, korkmazsa, söz ile, korkunca, kalbi ile ret etmezse, gıybet günahına ortak olur. Sözünü kesmesi veyahut kalkıp gitmesi mümkün ise, bu biçim şeyleri yapmalı. Eliyle, başıyla, gözüyle men etmesi kâfi gelmez. Açıkça, sus, demesi lazımdır.

Gıybet etmenin kefareti, üzülmek, tevbe etmek ve onunla helallaşmaktır. Pişman olmadan helallaşmak, riya olur, ayrı bir günah olur. Ölmüş olanı ve gayr-i müslimi gıybet etmenin de, haram olduğu İbni Âbidînde yazılıdır.

Gıybet, küfre en yakın günahlardandır
Sual: Gıybet etmek ne anlamına gelir, gıybet etmekle insanoğlunun imanının gitme tehlikesi var mıdır?
Cevap:
 Gıybet, küfre en yakın günahlardan biridir. Gıybet, karşı tarafın işitince üzüleceği bir kusurunu arkasından söylemektir. Mesela, vücudunda, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde bulunan bir kusur arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur. Kapalı söylemek, işaretle, hareketle ve yazı ile bildirmek de, hep söylemek benzer şekilde gıybettir.

Kim dikkat edip gıybetten, dedikodu yapmak, özetlemek gerekirse söz taşımak günahlarından sakınmazsa, artık organik bir hâl alır ve örutubet vermez olur.

“Ben olanı söyledim, yalan söylemedim, bunun neresi günah?” diyerek günahı hafife alırsa Tanrı korusun küfre girer. Aslına bakarsanız olanı söylemek gıybettir, olmayanı söylemekse karacılık olur. İ̇ftira etmek, nemmamlık yapmak, özetlemek gerekirse söz taşıyarak ara açmak gıybet etmekten oldukca daha fenadır.

Gıybet, nemmamlık özetlemek gerekirse dedikodu yapmak, söz taşımak benzer şekilde günahlara örutubet vermemek küfürdür. Küfür demek, sonsuz Cehennemde kalmak anlamına gelir. Küfre tövbe edince inanç geri gelir, fakat önceki bütün ibadetleri ve sevapları yok olur. Bunun için küfre girmekten çok sakınmak lazımdır.

Gıybet kanser gibidir, girmiş olduğu yeri mahveder, girmiş olduğu vücut iflah olmaz. Bugün gıybet, dedikodu maalesef hem erkekler hem de hanımefendiler içinde salgın hâle gelmiştir. Allahü̈ teâlâ Kur’an-ı kerimin Hucürât sûresi, 12. âyet-i kerimesinde mealen;
(Sû-i zandan kaçınmayı emretmekte, birbirini çekiştirmeyi menetmekte, gıybeti ölü kardeşinin etini yemeğe) benzetmektedir.

Dikkat edilirse, birçok ailelerin, toplumların, milletlerin, hep bu yüzden bölünüp parçalandıkları görülür.

Hiçbir kimsenin dedikodu yaparak aleyhinde konuşmamalı, gıybet etmemelidir. Kötü ve çok günahkâr bildiğimiz birini gıybet ederek, onun günahlarını almamalıdır. Başkasının günahlarını yüklenmek akıl işi midir? Bir kimsenin günahı ve kusuru söylenince;
“Elhamdülillah, Tanrı bizi böyle hayâsız yapmadı” benzer şekilde, onu kötülemek, çok çirkin gıybet olur.

“Falanca kimse, çok iyidir, şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu” demek de gıybet olur.

Sual: İnsanları aldatanları, zulmedenleri, İslâmiyeti yanlış anlatanları, başkalarına söylemek de gıybet olur mu?
Cevap: Bu mevzuda Redd-ül muhtâr kitabında deniyor ki:
“Gıybet haramdır. Gıybet, bir Müslümanın, din ve dünya işlerindeki gizli saklı saklı bir kusurunu, arkasından söylemektir. Bidat sahiplerinin ve açıkça günah işleyenlerin bu günahlarını ve Müslümanlara zulmedenlerin, alışverişte onları aldatanların bu fenalıklarını Müslümanlara duyurarak, bunların şerrinden sakınmalarına sebep olmak ve Müslümanlığı yanlış söyleyenlerin ve yazanların bu iftiralarını söylemek lazımdır, gıybet olmaz.”

Sual: İnsanları aldatanları, zulmedenleri, İslâmiyeti yanlış anlatanları, başkalarına söylemek de gıybet olur mu?
Cevap:
 Bu mevzuda Redd-ül muhtâr kitabında deniyor ki:
“Gıybet haramdır. Gıybet, bir Müslümanın, din ve dünya işlerindeki gizli saklı saklı bir kusurunu, arkasından söylemektir. Bidat sahiplerinin ve açıkça günah işleyenlerin bu günahlarını ve Müslümanlara zulmedenlerin, alışverişte onları aldatanların bu fenalıklarını Müslümanlara duyurarak, bunların şerrinden sakınmalarına sebep olmak ve Müslümanlığı yanlış söyleyenlerin ve yazanların bu iftiralarını söylemek lazımdır, gıybet olmaz.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün